![]() |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir şüphedir sarmış yüreğimizi Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi Bir şüphedir demir atmış ciğerimize Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun Bir çalım bir kurum hepimizde Nereden inceyse oradan kopsun Bu canım dünyanın orta yerinde Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar İşte: Hamsiler sürü sürü Arılar bölük bölük geçer Leylekler tabur tabur Ya bizler? Eşref-i mahlukat! .. Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur Bizler sürü sepet Yalnız birbirimizi öldürmüşüz Bedri Rahmi Eyüboğlu |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Her doğum, en az iki ölüm eder. Biri yaşamak, diğeri yaşatmak isteğine bağlı iki ölüm. Şimdi düşünüyorum belki sarhoştu bu hikayeye başladığında ayıla ayıla unuttu ve kendine geldi .Çok geç kalınmış bir hikayeyi unuttu. Bunun için kimse kimseyi suçlamamalıydı ,suçlayamazdı. Bildiğimiz bir şey vardı ki tıpkı yazarın dediği gibi “Çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır. / yaşatmak isteğine bağlı ölüm / |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Acı sizi öldürmüyorsa bir müddet sonra güldürebiliyor. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Evden kaçabilirsin artık çocuk, ama kaderden asla! Babam Çıkarılmış bir adam bütün fotoğraflardan Kader neydi sanki o zaman, Masada açık unutulmuş Turuncu kulaklı bir makastan başka. Bir ağaca bakıyorum şimdi Başladığı yerde bitiyor dünya Alışıyor dil şimdi Azı dişin bıraktığı boşluğa. Bastırıldı nihayet hayatın kadife kalesinde çıkan isyan. Söküyorum şimdi sözleri birer birer Kalpten kalbe giden yolu kapayan Kalbim, anlatılmaktan usanmış, Yıldızı sönmüş bir komedyendir artık, Dilencinin önünde kahkahalar atıyor, Kirli bir mendille çıkınlanmış şimdi dünya. Hayretle bakıyorum kedinin gözlerindeki çapağa, Geri vermiş hayata çaldığı şiirleri, Ne zaman aşkı tersinden okusam Anlıyorum kediler bile meğer alışmış bu yokluğa Sallayıp duruyorum bu akşam kayboluşumun beşiğini, Gönüllü hemşire birinci sigarasına. Sarhoşum kadehlerde biriken tozla Çekil diyorum kağıda, çekil, İçer ve zehirlenir Ne zaman gözlerimden mürekkep damlasa. Kalbime dokunuyorum bir kelebeğe dokunur gibi Yetmez mi acaba bu dökülen pullar aşka? Yoksa şu sızıyı Sobası tüten evin şiirinde mi saklasam? Şu sardunyanın kırmızı çiçek açışına Yetmez mi acaba ah kör olmuş bir Türk filminde ağlasam? Ne zaman sorsam, Anlıyorum kediler bile meğer alışmış zamana. Dünyayı bir salyangozun izlerinde dolaşsam, Elimde parlak bir harita Hiçbir atlasta henüz yer almamış. Ardımsıra yollara hayalimin kırıklarını bıraksam Yeter mi bu izler beni kendime getirmeye acaba? Didem Madak |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ bana çiçek gönderme bir kuş ağacı gönder alnıma dokunanlar iyileşmiş desinler. Ülkü Tamer. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ * Kağıttanmış kederi kelimelerin boşluğun acısı cümleden ince ağacın kederi yapraklarından aşklar yerle bir oluyor gazelden önce Yağmurun kederi mırıldandığı şeyler ahşap hanesine bir yetim düşünce Kiracıya benziyor aşkın kederi yerleşmeden çıksa evsiz yerleşip kalsa yersiz benim şiirden başka kederim yoktur - şiirde tren yok bu ne kederdir? * öleceği zaman hayvanlar gibi saklanmak istiyor ya insan saklanacak bir yeri olmalı aşka, çocukluğa, anneye, şiire ve eksik ölür insan * suyu görünce taşmak istiyor onun bir bardağı var benim hiç kimsem ... Bir dize daha olacaktı burada ama aklım suya gitti, unuttum * gözler var aramızda Hasan'ın gözleri Selahattin'in gözleri Ece'nin gözleri Seyhan'la konuştuk da Ece gibi bakmış sana doğru onun babası da ' beni bırakma' der gibi çocukluğuna baktı babam da Gözler dolaşıyor ruhumuzda çarpmayın bakarken kırmayın geçerken o gözler bizim şiirimiz sıcacık ekmeğimiz ta çocukluktan kalma o gözler hem çocuk hem baba * anne ağladığında gördüm çocuğun büyüdüğünü hayvan ağladığında ağacın küstüğünü duydum Dağlar dikine gidiyor bunda bir his var * Hangi yalana inanacığını şaşırdıkça yalnızca inanmaya inanıyor insan ve hiç bir yalan kalmıyor sonunda herşein gerçek olduğundan başka * Eski yazıda; 'yüz' yazmak resimdi 'göz' yazmak aşk ve şiir derlerdi ' söz yazmaya' öyleyse bir ilgisi olmalı 'güz' yazmanın kalple ve 'yaz' ı çocuklukla yazmanın * Sabah çok zordur şiirden de zor * Bir gülü taşıyamadım dostuma şımarır diye Haydar Ergülen |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bitirelim; kendi en yükseğinden itilince herkes incinir. Osman Konuk. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Elbet sorulsa gelmezdim bu acımasız mekanizmanın dişlisine; dişice... |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ ayakkabılarını kapımın önünde görmeyi istiyorum! çünkü bu, seni seviyorumun içine nal salmak demektir ve hareketinin bana durduğunu akla uydurur. oysa seni sevmem toplumu meşru kılar ve gitmen beni dile indirger sevgilim! Ah Muhsin Ünlü * |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir insanın ciğeri ne kadar sökülebilirse o kadar söküldüm. Ben taktik bilemem, bilmem, bilmedim. Ben sevmeyi bildim, yarayı. Bir insan yarayı ne kadar bilebilirse o kadar bildim. “mumda yandı pervane, öldü ” |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ İçinde gökyüzü saklayan adamları da üzdüler, tıpkı gözlerine yıldızları yerleştiren kadınlar gibi.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Hıncımdam Makon'da bir Çinli’ye gözlerimle söveceğim Saygon'da bir otel odasında bulacağım seni Ellerini Portekiz'de unutmuş olacaksın Gümrüksüz gireceksin düşlerime çırılçıplak Beyrut’ta uçağı kaçıracağım Mikaha Sana dönmek mi bir daha Tövbeler olsun... Özlediğin bu muydu yoksa Tutkulu bir kelepçe vurdular yüreklerimize Adına aşk diyorsun Oysa balıklar Singapur'dan getirmemişlerdi Ağızlarında bu tutkuyu Roma'da kendini satan bir kadın görüp Kadınlığından utanmıştın Melekliğinden utanan şeytanlar gibiydin Sen de yüreğini ellere sattın Mikaha! Sana dönmek mi bir daha Tövbeler olsun... Bak yine inanasım yok işte Sensiz geçmezdi bu mevsimler Bulvarlara kar yağmazdı Gecenin kör karanlığında Tanrı bizim için ağlamazdı Sevmeyi sevilerek öğrenmiştik Tanrı'ya da biz öğretmiştik üstelik Belli ki sevmeleri de bırakamıyorum artık Tanrının da gözyaşları tükendi artık Mikaha! Sana dönmek mi bir daha Tövbeler olsun... Kolay diyorsun Gel bir de sen yaşa sensizliğimi Yalan söylüyor Kuveyt'li petrol kralı Beş gece içmez sana yüzük alırdım Gözlerini Pire'li tayfalara çaldırdın Belki Hong Kong'da bir şişe pirinç rakısına satarlar Belki de ucuzundan ölmeyi göze alırsın Ama sen; ölmüyorsan-ölemiyorsan-ölemeyeceksen Paris benim kentim değil ki Bu serseri izler senin izlerin Mikaha! Sana dönmek mi bir daha Tövbeler olsun... Bak bu mezarı benim için kazdılar Bu çiçekleri dişi eller getirdi Sözüm var Ölürsem erkekçe öleceğim Ama sensiz ölmeyi beceremem Mikaha! Sana dönmek mi bir daha Tövbeler olsun... Atilla ilhan |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Diyebilseydim, “Gitme” derdim ! Seninle uysallaşıyor benim içimdeki öfke. Yani bir sabah uyanıyor ve kesmiyorsam bu dünyanın bileklerini dikine senin gözlerinin rengini barındırıyor diye.. Gitme. Seninle güzelleşiyorum ben. Kaybettiğim kimliğimi buluyorum kokunda.. Baharlar buluyorum, Sebepler buluyorum, Yarınlar buluyorum. Gitme, Yurdum olan adına, mülteci hissediyorum. Nursen Yıldırım |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Herkes uykudayken, herkes üzerime bahsini çoktan oynamışken, beklentilerini masaya yatırmışlar ve hepsini tek tek kaybediyorlarken sessizce öldüğüm bir sabaha uyanıyoruz hepimiz. Bir ince jilet izi bileğimde; çok sevmek istedim sizi, siz yoktunuz. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin Özlem, gidip görememendir; ama gidip görmek istemen Özlediğin, gidip görmek istediğin- ama gidip göremediğin Özlem, gidip görmek istemen- ama, gidememen, görememen; gene de, istemen. / Oruç Aruoba. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Evler büyük dedikçe büyük Ben insanların en garibi Uzağı ilk defa kavradım Görür yahut dokunur gibi Eski bir saçakta kuşlarla Yele yağmura karşı oturdum İç içe daireler çiziyor İçine adını yazıyorum Gün uzun türküsünü bitirdi Karlı dallara yürüdü karanlık Yalnızlık çekilmez bu vakit Delirdi denizde yosun çayda balık Gel artık Gülten Akın |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ insan insanın kurdudur. demişti Thomas Hobbes bir gün; insanı tüm sıfatlarından sıyırıp, -annebabasevgilidostdüşmanyakınuzakiyikötü- tüm sıfatlardan sıyırıp, demişti ki; insan insanın kurdudur. insanlığa daha büyük bir öğüt veremezdi. unutma demişti, kim ne sıfatı alırsa alsın üstüne kurdudur bir insanın bir insan demişti, bir gün geldiğinde, çakıştığında çıkarlar, yer her insan bir diğerini demişti. biz meseleyi çok yanlış anladık, bir çoğumuz da hiç anlamadı. insan insanın kurduydu, üstelik koyun postunun altındayken hep. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Size o korkunç camların ardındaki tekil şahıs hikayelerini anlatmak isterdim, ama öyle yoksunuz ki, öyle yoksunsunuz ki, anlatsam kelimeleri duymazsınız, duysanız anlamazsanız, üstünüzde bir gri bulut dolaşır sonra dağıtıverirsiniz ellerinizle, hepsi bu. Oysa anlatmak ve anlamak en temel iletişim yöntemimizdi, artık hiçbirimiz kendimizi bile anlamıyoruz, bir başkasıyla ilgili her şey iç karartıcı, hepsi bu işte, hepsi. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Sakin ol giz dedim kendime, sakin ol insanlar yanıltabilirler bazen, kendi yanılttığın, hayal kırıklığına uğrattığın insanları düşünsene ? dedim. Senin yaptıklarını biri sana yapsa ortalığı velveleye verirdin, oysa karşındakiler hep anlamaya çalıştılar seni, özveriliydiler. Elbet üzdüklerin gibi üzenlerinde olacak hayatta, içini böyle derin oymasalardı oraya şiirleri, şarkıları, edebiyatı, felsefeyi nasıl sığdırabilirdin ki, dedim. Bunca yakına gelmeselerdi, gittiklerinde özlemi ‘gerçekten’ nasıl öğrenebilirdin ki. Mutsuz uyanma artık, dedim. Hüzünlen ama hüzün yüzünde bir perde gibi kalsın çoğu zaman onu yüreğine işlemeye kalkma, çünkü sen insansın. Yararlıyken, sevgi ve huzur doluyken güzelsin, dedim. Birilerinin elinden tutup onlara yollarında eşlik edip, vardıklarında kaybolmalısın. Tüm o insanları yüreğine sığdıramazsın, kimsenin yüreğine de sığamazsın sen artık, anla bunu. dedim. Biliyorum çok yalnızsın, kendini sürükleyip o boşluğa götürüyorsun sürekli ama herkes kalabalık olacak diye bir kaide yokki sende yalnız olanlardansın. Bunu sevmeyi, alışmayı öğrenmelisin. Kimi insanlar yüreklerde kalıcı olurlar, hiçbir şey yapmasalar da doğaları öyledir, sen geçici olanlardansın, dedim. şimdi bir şarkı aç kendine, pencereden bakma bugün. kahve yerine çay iç, gözyaşı düşürmek yerine, tebessüm et, dedim. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bır sabah benı ne guzel guldurdun dıye yazmıstım sana @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...].. bu sabah ta ne guzel aglattın dıyecegım..buraya yazmam ne kadar dogru bılmıyorum ama emınım sen benı anlarsın.. hanı ıcın cok doludur ama sen kıtlenmıssındır ve dokulmez bısı bıde bakarsın bırı senın yerıne derlesmıstır kendıyle.. Bugun o sensın..hüznü yerlestırme yüregıne..cunku belkı de daha bı cok hüzünlü kadının gozyasına ortak olucaksın o yuzden bu sabah cayımı senınle ıctım ben.. optum hüznünden.. sevgıyle.. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bu çok samimi ve güzel iç döküşün için teşekkür ederim, hüznüne ortak olmama sevindim yandaş bulmak iyidir her şeyde lakin bu kadar güzel gülümsemen varken üzülüyor olman içimi burktu, burası iç döküş yerim benim, düşleri düşüşlerine varan herkesi beklerim, her zaman gel. Bir de kocaman bir gülümse şimdi bana, gözlerin parlasın öpüyorum sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ;s9 |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Hanı hep derız ya hıc kımse bır baskasını bılemez en derınınde, bu sabah senı okudugum da yasadıgım buydu kendı kalbının ıcıne bakar gıbı olması ınsanın her zaman mumkun olmuyor ki.. Senın de dedıgın gıbı hüzünleniyoruz elbette ama hüznün yüreğimize işlemesine izin vermiyoruz:) kocaman gülümsemelere devam, şarkıya, siire, denize, gunese aşkla bakmaya devam..:(bear): |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Onun bir sözcüğüyle yaşamımda yer alan her şeyi çöpe atmak isterdim gelgelelim aşk değil bu, aşk hiç değil bir şey arayan bir kadının aradığı şeyle karşılaştığında kendine iskambillerden kurduğu bir hayatın yıkılması gibi bir şey bu. Aşk değil ki bu… / Lale Müldür. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bazen, bazı şeyler ağlayarak yazılır. Bazı şeyler ertelenmez. Ve bazı günler, yutkunamazsınız... Büyüdüm ! Büyümek zorunda bırakıldım. Emeklemeden, yürümek.. Kocaman yaralara sahip oldum. Kız gibi yaralara ! Hissettim; Hep buruk. Hep eksik. Hep bir adım daha geride.. Zoruma gitti ! Tonlarca kimsesizdim. Bazen bir şey oldu ve boşverilmiş olduğuma inandım. Mucizeler bekledim. Bekleyecek hiçbir şeyim kalmayana kadar bekledim. Adil olmayan bir kavgaydı hayatım, hepsine karşı hep yektim. Yetmedim. Bazen, bazılarının gülücükleri hıçkırır.. Bazı şeyler unutulmaz. Ve bazı günler nefes alamazsınız... Büyüdüm. Başka seçeneğim yoktu. Kendimden başka gidecek bir yerim.. Öfkeliydim. Göğsümde bir mezarlık dolusu ceset taşıyordum. Zaman zaman onları okşuyor, özlüyordum. Hükmen mağluptum. Geçmişime dönüp saygısızca davranmak istiyordum. Küfür etmek, Hesap sormak... Kırıp - dökmek ! Bazen, bazı gerçekler ruhunu ısırır. Bazı şeyler affedilmez.. Bazı geceler etiniz kızgın demirlerle oyuluyormuş gibi ağır acılı geçer... Ve bugün bir avuç kurak toprağı üzerine yorgan yapıp, dizlerini karnına çekerek kısık kısık ağlayan kız çocuğuyum. İyi ki doğdum (!) "Haberiniz yok ölüyorum." Nursen Yıldırım |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Acıdan it gibi titrediğiniz zamanları hatırlıyor musun, ağlamaktan gözlerinizin kıpkırmızı olduğu yastığı dişinizle sıka sıka yüzünüzü yastıklara bastırarak çığlık ata ata bedeniniz kasıla kasıla acı çektiğiniz, mutsuzluğu yüreğinizde değil iliklerinizde hissettiğiniz zamanları hatırlıyor musunuz? Sizi nasıl o derece üzebildiklerini, insanın kudretini bedeninizde hissettiğiniz zamanları ? acımasız oluşunuzun, yaralarınızdan oluşunu, kendinizi hiçbir role uyduramayışınızdan, hiçbir yuvaya konduramayışınızdan ıssız kalışınızı hatırlıyor musunuz? Hayatta hiç gibi kalakaldığınız zamanları? Unutmayın onları, sakın unutmayın, unutursanız yeni yaralarla hatırlamak zorunda kalırsınız. dönüp sırtınızı uyumaya çalışmayın, kalkın çözüm bulun ses çıkartın, yüzünüzü yastıklara gömmeyin bağırın küfredin hıçkıra hıçkıra ağlayın içinizdekini yastıklara hapsedemezsiniz, bırakın çıksın içinizden acınızda sesinizle. ben beceremedim, içimi çürüttüm yastıklarda, siz çürütmeyin içinizi. Çünkü insanın yüreği diri kaldıkça hep savaşmaya devam edebiliyor. giz. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni? Bu Nasıl Ayrılık? ... Yusuf Hayaloğlu |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir insan bizi yanılttığında nasıl yapıyorduk? .. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ /watch?v=bLYwAjRi8WM
|
Cevap: Düş'{üş}ler ~ IX Beni bilmediğim bir dünyaya attı... Bir cümlem yok, darrrrğğmadaaaaaaanıım, bundan. Bir düşümüz vardı, "birlikte yaşamak" koymuştuk adını, Çok acıyor, belki bundan. Aşkî bir cümle mi bekliyorsun benden. Beklemeeeeeeee. Böyle. Kendime inandığım gibi inanmıştım ona da. Aşk olanın ötesinde bir aşktan söz etmek, aaaaaaah Bir inançtı desem. Bu kadar dağılmam kendimi şimdi Bu dünyaya fırlatılmış gibi Hissetmem, bundan. Ne söylememi bekliyorsun Hava aldıkça sızlayan bir diş var içimde. Susmam bundan, Konuşmam bundan. Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata. İnsan olmuştum ilk o zaman. Ya da bozmuşlardı ben yenidoğandan. Kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım, Ölünmüyordu, hatırladım. Ölünmüyoooooorrrrrrrrrrrdu. Birhan Keskin. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Belki affedemem ama unutabilirim. Affetmek ciddi bir eylemdir sevgilim. Seni affetmek, Babamı affetmek, Benim bu şanssızlığımı affetmek.. Beni çok sevdiğin biri öldüğünde anlayacaksın. Çok sevdiğin biri gözlerinin içine bakarken yalan söylediğinde.. Çok sevdiğin biri ihanet ettiğinde masumluğuna...Beni anlayacaksın sevgilim. Beni bir gece yarısı kapkaranlık bir odada korkarken anlayacaksın. Aklımın bir yarısı kan toplamış gibi. Sen hiç böyle hissettin mi ? Aklının bir yarısının acıdığını hissettin mi _ Ağrıdığı oldu mu aklının ? Beni umudunu yitirdiğinde anlayacaksın sevgilim. İyi ve güzel olan her hissini, her parçanı, her inancını senden gram gram çaldıklarında. Sırtındaki bıçak yaraları sayılamayacak kadar çok, tedavi edilemeyecek kadar dokunulmaz olduğunda.. Beni bir k.rhane odasında anlayacaksın sevgilim. Bir kadınla sevişirken ağlaya ağlaya. Beni yağmurlu bir gece yarısı kirlenen ayakkabılarının çamurunda bulacaksın. Anlayacaksın sevgilim ! Belki ben öldükten sonra.. Belki benden uzak bir şehirde.. Belki küçük bir kız çocuğu sana "baba" dediğinde. Beni kemiklerin kırılır gibi anlayacaksın. Tuhaf bir acıyla... Nursen Yıldırım |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:14. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk