![]() |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ sen küçücükmüşsün insanlara bakmışsın bakmışsın her yan sönük yıldızlar ormanı bir şeyleri sevmek istemişsin alışırken dünyaya dişlerini göstermişler kırmışlar termometreni insan insanın kurduymuş bre kesekağıdına sarmışlar seni narbülbülün kafese ayçiçeğin çöplüğe bir duvarın sıvası gibi dökülürken bana rastlamışsın dur demişsin dur hadi dur yaşamım sil baştan ben demişim ‘severim severim sevmesine de seni eski bir hüzünle durmadan büyür içimde bir Girit yasemini’ yaklaşmışım ve deniz atmışım dudaklarımla dudaklarına Akgün Akova |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Ben üç yer tasarlamıştım üçü de sana bana uygun Biri günebakanlarda, biri otuz yaşta, birini sorma. Birini sorma gün gelir ben söylerim Daha usta olurum, daha yiğit; o zaman söylerim. Turgut Uyar. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ çiçekleri öldürülmüş sanıyorsun onlar zaten ölüler çiçekleri canlanmış buluyorsun ki vallahi canlılar ara vermeden solan renklerin arasında benim giderek daha da kırmızı olan bir kırmızım var senin de olsun! son sürat sana doğru koşarken beni vurdular sen vurdun demiyorum ama beni vurdular benim de bu kadarcık kurşundan geçmeyen bir yaram olsun kimsenin olamadım kimsem olmadı allah’tan ve annemden başka şartsız şurtsuz kim affettiyse hepimiz onunuz esasında vurgunuz yarım kalana kendimizle dargınız ağlamak için insanın kendinden başka bir yari daha olmalı yarasında her türlü galeyana hazırım. Alper Gencer. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ İnsan çok uzun bir yolun yolcusu. Yol arkadaşları değişiyor, yol hep aynı. Engebeli, düz, bayır oluyor ama hep aynı yol işte insan hep yolda. Yollar kesişiyor, ayrılıyor, virajlarda yıkılıyor bazen insan ama hep aynı yolda işte. Mevsimler değişiyor, koşuyorsun bazen, bazen sürünerek ilerliyorsun ama hep ilerliyorsun. Geçip giden zaman zannediyorsun ama değil, sensin. İnsan kendisi geçip gidiyor her şeyden kendi yolunda. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ seni bir yabancı gibi karşıma alıp bunun dayanıklı bir şey olmadığını sürekli kılınmadığını, çünkü aşkın yapılan bir şey olmadığını, başlangıçta bir melek konduğunu sonunda bir kelebek öldüğünü, yani kısacık sürdüğünü, oysa hayatın bir korkular ve alışkanlıklar bütünü olduğunu, bütün bunları sana nasıl anlatacağım? Birhan Keskin. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ yapamazdım, artık yapamazdım yolun inkârından geliyordu ayak seslerim ve umutsuzluğum daha büyüktü ruhumun direncinden ve o bahar ve o yeşil evham penceremin önünden geçen gönlüme "bak" diyordu "yol almamışsın hiç sen, batmışsın.'' Füruğ Ferruhzad. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Kuş ölür / sen uçuşu hatırla. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Gülümsedim, Ben bir insanım, kendi fikirlerim olduğu için cevap veriyorum sana sıfatlarına cevaplar vermem gerekiyorsa kendim olamam sen de benim için sen olmazsın sıfatlardan ibaret olursun. Bu yüzden her dediğine bir açıklama/cevap sunuyorum. Özünde iki insanız, konuşuyoruz ve konuşma hep benim sensiz kalacağım zamanların geleceğine o zamanlar geldiğinde nasıl pişman olacağıma geliyor. Pişman olma ihtimalime sığınmak istiyorsun, seni anlamadığımı sensiz kaldığımda üzüntümün beni pişman edeceğini hissetmek istiyorsun. Bu korkunç bir şey ama farkında değilsin.. Seni seviyorum, sevdiğim için iletişim kuruyoruz, benim için çok önemlisin bu yüzden en çok sana karşı kendimi savunmam gerekiyor en çok sana ifade edebilmem gerekiyor kendimi çünkü beni anlamasına ihtiyaç duyduğum insan sensin. Sen benim canımsın, sadece annem değilsin.. Sen anlarsan önemli olur, kendim olabilirim diğer tüm insanlar hep çemberin dışında onlar hep giderler gelirler farklı sıfatlarla farklı silüetlerle sen bir sıfat değilsin, sen içimsin, kalbimsin. Ama bir tek sen anlamıyorsun, hep bir savaştayız zannediyorsun sana karşı kuşandım o kılıçları sanıyorsun, senin için bir dikene dönüştüm sanıyorsun oysa ben keskinleştim, acılaştım, kesicileştim tehlikeleştim bunu sana karşı yapmadım, ben bu oldum, kırıla kırıla, parçalana parçalana bir cam kesiğine evrildim. Beni törpüleyip biraz temizlememiz gerekirken sen kendimi kesişimi seni kesişime yoruyorsun. Oysa öyle değil canımıniçi, güzel gözlüm ben sana hiç saldırmadım. Beni sakat bıraktığında bile sana hiç saldırmadım ben hep kendime saldırdım, çevreme saldırdım sen hep seninle ilgili zannettin lakin değildi hepsi kendimle ilgiliydi. Ben büyüyemedim, ilerleyemedim, yeniden doğamadım küllerimden. Küllerim dondu bir cam oldum işte kendimi kristalleşerek kestim, dokunanı kırıklarımla kestim. Her yer kanrevan benim içimde, bunca dikenin içinde başımdaki tomurcuk sensin hepsi bu işte.. giz, 09.01.2018′ |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Dışarda soğuk safirden, bakırdan, cıvadan bir gece uçuyor gece uçarken kulaklarına dokunuyor bekçinin bekçi mavi zehir şiddetinde düdük çalarak bir soru soruyor karanlığa bütün cevaplar sendedir, saklama diyor karanlık ona 1981 |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Alıntı:
hiçbir şey söylemeyen sözlere varmak için her şeyin sonuna kadar söylenmesi gerekti incir... yarpuz... karamela... lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh. ismet özel |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Alıntı:
Günah Melekleri (Bresson, 1943) |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Clem: Bana hiçbir şey anlatmıyorsun, Joel.Ben kapağı açık bir kitap gibiyim. Sana her şeyi anlatıyorum. Her utanç verici ayrıntıyı. Clem: Bana neden güvenmiyorsun. Joel: Sürekli konuşmak, iletişim kurmak demek değildir. Clem: Benim yaptığım bu değil. Seni tanımak istiyorum. Clem: Bir şeyler paylaşmak zorundasın! Yakınlık budur! Clem: Bana bunu söylediğin için çok kızgınım. Joel: Özür dilerim. Benim hayatım hiç de ilginç değil. Clem: Sürekli bir şeyler yazdığın günlüklerini okumak istiyorum! Hiç fikrin, isteğin ya da sevgin yoksa oraya ne yazıyorsun? Eternal Sunshine of the Spotless Mind |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir insanın yalnızlığı üzerine söylenecek o kadar çok söz vardır ki ! O kadar büyüktür ki yalnızlık.O kadar kabalıktır ki .Dünyayı dolduran canlılardan uzak bir hayat yaşamak ya da binlerce bedenin arasında olup hiçbirini dinlemeden ilerlemek .Hepside yalnızlığın türleridir. Hapisaneleredeki tek kişilik hücereler bazılarını delirtip kendi isimlerini unuttururken ,bazılarıda Tanrı'ya dönüştürür.. Kinyas ve Kayra |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş. Nilgün Marmara |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Çocukluğunda gördüğün korkulu düşler, büyüdüğünde o korkulu düşlerin kıyısından geçerek yaşanan hayatlar ..ve büyüdükçe düşlerine giren çocukluğun.. Hayat işte bu kadar büyük bir oyun oynuyor bize.. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bütün serveti saçları ve kalçaları Hepsinin gözleri kara.. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ gittikçe yaklaşan bir afet gibi intihar yanılgısıyla yollar beni esarete çekiyor şehrayin şarkıları söylüyorum içimden şarkılar ki, hep aynı nakaratla bitiyor sen bir garip delisin gözleri perdelisin Nurullah Genç |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Evlerin içi oda oda üzüntü, Evlerin dışı pencere, duvar. Behçet Necatigil* |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ anne diye ağlayan çocukların aradığının çoğu zaman şefkatli bir baba olduğunu anlarsın. çekip gitmek isterken görünmez bir elin seni nasıl durdurduğunu anlarsın. emrah serbes. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Sizi ne kadar ciddiye aldığımı bilseydiniz benim için üzülürdünüz. Bu şarkının en sevdiğim cover ı bu oldu peşine hemen bir tom waits açmak isteyeceksiniz; Kaleo - Bang Bang ( /watch?v=U4Km0M9x4Bg ) |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ İntiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine -bir alışkanlık haline gelen intihar düşüncesine- yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur. Sorumluluk, vicdan, irade gelişigüzel yüzüp durur bu ölü denizde, sulara gömülse bile rastgele bir akıntıyla yeniden ortaya çıkar. Pavese* |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ İntihar etmeyi hiç düşünmediyseniz intihar sizin için anlaşılır bir şey değildir.. Sylvia Plath. |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Bademin sana göründüğü nasılsa Badem o değil bana Çılgınlığa açması, kısacık. İncecik tülün ardından Tüylü yeşil bir çağla. Beni de acı yap, acı yap beni bademlerden say beni dedi ya, Celan Bademe başka türlü bakamam inan. Hani o ilk sabah olurkenki güzelliği dünyanın kısacık, ve kabuğun uzun sürdüğü ve sonra hepsinin yalan olduğu bu kattan sonra, bu acı türküye kat kat beni de kat, beni de. Badem sana neyse, o değil bende. Birhan Keskin |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Düş'{üş}ler ~ Kaybetmek; ne tuhaf kelime. Sahip olduğun bir şeye artık istemin dışı gelişen sebeplerle sahip olmaman. Bu bazen saç tokan, bazen hayatının merkezindeki insan, bazen en derin duygun olduğunu sandığın duygun oluyor. Eksilmek, kaybetmekle başlıyor. Nesneler çok önemli olmasa da seni tamamlayan şeyleri kaybetmeye başladığında ne yapacağını bilemiyorsun. Bunca yıl biriktiriyorsun o insanları, o duyguları, o anıları sonra kaybettikçe yerine ne koyacağını bilemeyip eksik mi devam etmelisin yoksa kendini sil baştan mı oluşturmalısın karıştırıyorsun. Dün en sağlam doğrun diye nitelendirdiğin mottoların bugün asla yapılmayacak listende yer alıyorlar. Arada bir şeyler kaybediyorsun işte bu duruma getiriyor seni. Kaybetmenin bir diğer anlamı da; birine yahut bir şeye karşı bir düzenekte/oyunda/süreklilikte yenilmek. İstikrar, hırs, azim, emek, çaba hepsini ortaya koyup hepsini yitiriyorsun, genelde hayata karşı. Bilgisayar oyunu değil ki bu biraz bekleyeyim canım dolsun, enerjim gelsin. Yıpranma payı en çok bu hayatta geçerli. Zaman hafif rüzgarlara benziyor, kayadan sanki sadece tozu süpürüyormuş gibi geliyor ama bin yıl sonra o kaya birden dağılıveriyor. İnsan bazen kayalara da ne çok benziyor. Aşınmak, ölmemek ama parçalanmak. Aşağıdaki yazıyı yazmışım 2011de, hâlen aynı fikirdeyim insan hep eksile eksile toparlanıyor, tamamlanamıyor bir daha. Camdan bir vazoyum sanki, ellerinden kayıp düşüyorum insanların..giz. 03.02.2016' |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ ''amacını, umudunu yitirenler öpülmeyi bekleyen kurbağaya dönüşür zamanla'' demiş Bülent Ersoy 2011 de bile ayn şeyi söylüyordu. Bülent Ersoy - Sen Beni Ömrünce Unutamazsın |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ ‘’Sen benden intikam almaya çalıştın, babandan intikam almaya çalıştın, bana saldırdın, babana saldırdın, evet biz hatalıydık ama kızım sen en çok kendine saldırdın ben diye kendini yaraladın, baban diye kendini öldürdün. Şimdi geldiğin bu noktayı belki anladın biraz belki hâlen anlamadın ama yıllar sonra anlayacaksın gerçek manasıyla, sen bizi sadece yordun ama kendini öldürdün dilediğini yapmak da özgürsün artık ben ölene kadar benimle yaşayabilirsin evladımsın çünkü ama tüm lükslerini, tüm isteklerini, hayallerini kendin kaybettin defalarca söyledim sana kendini mahvediyorsun diye hiç anlamadın bundan sonra da çok geç zaten anlasan da sen şansını kaybettin hep arkasına sığınacak bir şeylerin vardı şimdi hiçbir şeyin yok ne benim senden umudum var ne de kendinin kendinden umudun var artık, sen hep intikam almaya çalışırken görmedin göremedin kendine ne yaptığını, geçmiş olsun kızım’’ Haziran * 2015 |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Dünyanın en güzel unutulan ve vazgeçilen insanıyım, benden sizi anlamamı bekleyemezsiniz. Tüm bunlar zaman geçtiğinde, vakti geldiğinde hiç yaşanmamış gibi unutulacağım, biliyorum. Biliyorum ama anlamıyorum. Gülüyorsam, mutlu gibi görünüyorsam masalları sevdiğimden sizi sevemediğim’in üstünü onlarla kapatmamdan. giz. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ şimdi boşluğa ince uzun bir kol uzatıyorum parmak uçları cama değen, cam bir bardakken kırılan, kumken ezilen, boşluk sonsuz, yalan hep bir perde. Şimdi uzattığım kolun parmak uçlarındaki ezilen kumun camdan olma bardağını bırakıyorum boşluğa, sakin ol ne ses duyuyoruz ne kırılma hissi. Biraz şarap koyuyorum kadehe, sen kendine biraz ölüm al. ahşap tabaklar ikinci rafta onlar tadını bozmuyor, tadını bozmuyor bu hayatta hiçbir şey senin ama göreceksin bir gün bala da acı dökerler, acıya da bal katarlar illa ki denenir yani bu işte o zaman kekremsiliğin sana da vuracak, için acımaz lakin katlanılmaz olacak bir gün gerçekten insanların yavaş yavaş sana katlanamaması gibi kendine katlanamayacaksın, bir kız çocuğunun yüzüne bakamayacaksın, bir kedinin başını okşarken utanacaksın kendinden çünkü ben anlamadım, o anlamadı ama kediler hep anlar. Mayıs * 2015 giz. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Bir fotoğrafımız var sahilde çimlerdeyken dizime yatmışsın benim bir elimde sigara diğer elim saçlarında sana doğru eğilmişim bir şeyler anlatıyorsun bana kırık bir gülümseme var yüzümde. Sanki aradan yıllar geçmiş gibi, sanki sen hiç yakınım olmamışsın hep böyle yabancıymışız gibi. Ben sana kahve yapıp epitaphla uyandırdığım sabahları özledim, ben göğsünde ağlaya ağlaya uyuyakaldığım geceleri bile özledim. Şimdi insanlar bana seni soruyor karşılaştığımda, bilmiyorum diyorum. 11gün önce görüşmüşüz en son, ki o zaman da o evde yakın duramadım sana o evde hiç karşılıklı bile oturmamıştık ama artık aramızda görünmez sert bir duvar vardı saçlarına sakallarına baktım uzun uzun sen dizi izlerken ama dokunmadım, avuç içlerine baktım yüzümü severken nasıl öperdim.. Ama geçiyor, artık nefesimi kesmiyorsun mesela seni aramamak için savaş vermiyorum kendi içimde, görmeye çalışmıyorum, sevdiğin şarkıları hiç açmıyorum, önerdiğin filmleri izlemiyorum, o sevdiğin sandviçten bile yapmıyorum artık. Yine de iyileşmiyor, bir şey var sızlıyor sabah uyandığımda yastığı boş gördüğümde, geceleri uyanmıyorum mesela sayıklamalarını duyarak kalkıp üstünü örtmüyorum artık yemek yedin mi acaba diye endişelenmiyorum ama işte bir şey var hâlen sızlıyor, belki de iyileşmiyor sandığım iyileşmenin sızısıdır. Mayıs*2015 giz. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Bir insana son kez sarıldığını ancak o gittiğinde anlıyorsun ya, ne tuhaf. Oysa bilsen son kez sarıldığını belki daha sıkı sarılırdın belki daha çok öperdin. Bazı şeyler kafamıza dank ettikçe başımızı diğer yana çevirmemiz neden? Oysa zamanı gelmiştir belki, çoktan bitmiştir film boş salonda öyle bakıyorsundur kapkara ekrana, kalkıp gitmen gerekiyordur belki artık. Hiçbir şey düzelmiyordur, sen hiç düzel(e)miyorsundur, düz. Dünyanın düz murâdı yok mu? geçiyordu bir hikayede, yok-muş. Belki yanlış gelmişsindir, o yol değildir yolun artık dönmen gerekiyordur. Bazen ışığı söndürüp, kapatıp kapıyı çıkman gerekiyordur dönmemek üzere. Bu bir oda da olabilir, bir dünya da olabilir… 2014* giz. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ bir deliydim, elementlerin de ruhları olduğuna inanıyordum, aklıma suyun intiharı geliyordu hep, şelale deyince, divaneliği söylüyordum. sana böyle akmaktan çok korktuğum içindi. şelalenin sinirini bozdum az önce ordan geliyorum. / Birhan Keskin. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ siyah iki düğmeydi gözlerin bir delinin siyah paltosunda şelalenin ne acelesi olabilirdi ki uçurumu gelmiş adamı gürültüsünden düşürmekten başka eşek / keskin |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ zamanlar tükendi cynthia: gidişimin yolunda dönüşümün ayak izleri. giz nasıl da basit: her yaşam bir adanış. arthur koestler |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ zaman ayaklarımda tükendi adım adım heyula bir ağ gibi ördü rüyalarımı keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım o mücella çehreni izleseydim ebedi |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Alıntı:
çürümüş bir hıyar gibi tıkardı burunlarımı. keşke bu kadar çok durmasaydın evin her yerini kokuttun bedevi. senin için yazdım. |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Alıntı:
Çok içten duygalarla yazılmış dizeler. Okuyanın burnunun direğini sızlatıyor. İçini cızlatıyor, Mangalda cız bız eden et gibi İnsanın şiir yazma iştahını açıyor. :x14: |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ Bütün yitik çocukların içinden ben seçilmiştim dönmek için geri. Bunu ben istemedim! Bana kalsa şarkılar söylerdim bir tarlakuşu, bir saz şairi gibi. Kanatlarımdan, sesimden, vazgeçmeliyim şimdi, kımıltısız beklemeli. Tarlakuşu döner dünyaya ben soğuk tepenin altındaki o ocağa. Ursula K. Le Guin (Rheged İçin Bir Ağıt) |
Cevap: Düş'(üş)ler ~ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] beni terk edeceksin beni terk edeceksin beni terk edeceksin bana geri döneceksin benimle evleneceksin benimle evleneceksin bıçak yarayla evlenir gökkuşağı yağmurla... Jacques Prévert |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:28. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk