IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   IF Günlük (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/)
-   -   Düş'(üş)ler ~ (https://www.ircforumlari.net/if-gunluk/379177-dususler.html)

Mara 23 Mart 2018 01:49

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bağlıyız birbirimize

Ama önce sen gidiyorsun

Sonra hepimiz,, sonra hepimiz

Önce sen burkuyorsun sayfayı, sonra başkaları karalıyor cümleleri.

Tam sen ağlayacaksın sanıyorum,

Bir taş yuvarlanıyor sol kolumdan yere,

Başkaları ağlıyor.

Korkma anne, aşk seni de öldürmedi, hatırla.

Bıraktım oyun sonsuza dek sürsün.

Tek tek sökeceğim dolaştığın yerlerdeki acılı yıldızları.

İşim beş dakika sürer.

Nasılsa bilmiyorum son paragrafı.

Rüya Duvarları-Umay Umay

Mara 23 Mart 2018 10:38

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
@Aze ;

dışarı çıktım cin çarpmış büyücü gibi,
uğursuzluk tutkunu, gece daha yürekli;
şeytanı düşleyerek, yaptım tersliğimi
kır evlerinin üstünden, ışıktan ışığa:
kimsesiz şey, on iki parmaklı, akıl fukarası.
böyle bir kadın tam kadın değildir.
ben böyle birisi oldum .

sıcak mağaralar buldum ağaçlar arasında,
tavalar, oymalar, raflarla doldurdum
gömme dolaplar, ipekler, bir sürü öte beriyle;
akşam çorbası pişirdim kurtlar için ve periler:
yola getirdim yoldan çıkmışı.
böyle bir kadın yanlış anlaşılır.
ben böyle birisi oldum

arabana bindim, arabacı,
çıplak kollarımı salladım geçtiğimiz köylerde,
son ışıklı yolları keşfederek, hayatta kaldım
ateşinin hâlâ kalçalarımı ısırdığı yerde
ve tekerlerin döndükçe kaburgalarımın kırıldığı.
böyle bir kadın ölmekten utanmaz.
ben böyle birisi oldum.

Anne S*E*X*T*O*N
=)

Mara 24 Mart 2018 16:48

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
neşeyle yaptıklarımdan geçtim
kederle durulan yere geldim,
ince uzun bir öfkenin sessiz ipiyle
günün saf ışığının altına çömeldim.

yenildim ben, unutuldum ve üzgün
değilim inan.
büyüktü çünkü onların dünya arzusu
benim otların sesiyle kaplı kalbimden


Birhan Keskin.

Mara 24 Mart 2018 17:49

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Benim ağzımda bir zehir vardı,
Beni bu dünyaya ağzımda,
Hoh,
Bu zehirle bıraktığında
Ben senin kötü olduğunu,
Senin kötü olduğunu
Anlamamak için,
Çok çalıştım.

Benim seninle ilgili
Bildiğim her şey bir
Yalandı. Buna çalıştım.
Tersinden bir adaletsizliği
Anlamam gerekti benim

Mara 31 Mart 2018 00:12

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
beni güzel hatırla!
bunlar son satırlar...
farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
uyandın ve ben bittim...

beni güzel hatırla!
çünkü; sevdim seni ben, herşeyini...
sana sırdaş oldum, dost oldum,
koynumda ağladın.
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini,
beni üzdün, kınamadım.
alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım...

beni güzel hatırla!
sayfalarca mektup bıraktım sana.
şiirler yazdım her gece, çoğunu okutmadım.
sakladım günahını, sevabını içimde
sessizce gittim...
senden öncekiler gibi sen de anlamadın.

beni güzel hatırla!
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar...
gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım.
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka,
söylenmemiş "merhaba"lar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda.
ne ararsan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda.

beni güzel hatırla!
dizlerimde uyuduğunu düşün,
saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı,
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
alnından öptüğüm dakikaları...
birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun.
bu da sana son sürprizim olsun.
şimdi, seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla.


orhan veli.

Mara 31 Mart 2018 00:20

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 

biraz değiştim,
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
değiştim…

unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
ben benimle savaşıyorum,
seninle değil…

sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
ne kazanabileni ne de kaybedeniyim…
sorun değil…

elbet alışırım…
biraz alıştım.
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…

alıştım!
varlığını istemediğim tüm eksik yanları
ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim
iki arada bir derede duyguya alışıyorum…
bir yanım bırak diyor bir yanıma
kesin değil! henüz tanıştık…
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…

tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık
duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda
ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda
bir yanım memnun oldum diyor,
bir yanım tanıyamadım daha
samimi değil…
bir hayli kırıldım…
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…

canıma batan her halin felç gibi indi bedenime
gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım…
aslında ne sana, ne olanlara…
kendime kırgınım!..
maziye hiç değil, âna kırgınım
anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına
dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara
beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna
bir hayli kırgınım…
beni ben kırdım oysa…
iyi değilim.


galiba yoruldum…
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…

kalbime, kalbimi kanıtlamaktan
ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan
ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum
aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!..
sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum.
şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!..

toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
sana bakan yanımsa toprakla aynı
hıh! ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!

gözlerim yorgun…
dudaklarım, dudaklarım hissiz…
dokunulmadan geçen yıllar bana ağır…
sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz
söyleyemediklerini söylesen de şimdi
sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
isteyerek değil…
çok çalıştım

paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine
beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye
ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
daha önce de gitmiştim…
gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
çok çalıştım…

daha önce de gitmiştim…
kendi isteğimle…
anladım ki daha önce sevmemiştim!

çok çalıştım inan
değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
ve alışmaya kendime…
bu göz gözü görmez dumanlı halime
çok alışmaya çalıştım hem de…

tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da
birini yaşattım! yaşatıyorum da hala
ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da
yorulmak, dinlenmekten geçmiyor
an be an çöküyor, insanın içindeki güç
işığı sönüyor…
beyaza dönüyor rengi git gide
hissizleşiyor…

ne yormak istedim seni,
ne de yormak kendimi
çok çalıştım
gitmeye de kalmaya da…
ikisi de aynı acı, ikisi de rezil
daha önce de gitmiştim
ama böyle kalarak değil
böyle kalarak değil


can yücel

Mara 31 Mart 2018 00:26

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken, sevmek için çok geç



ahmet hamdi tanpınar

Mara 03 Nisan 2018 08:56

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?
Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.
Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte,
Yerin yassı taşları tabanımın altında,
Alnımda birleşmekte güneşin raylarından
Hışırtıyla geçen kartalların sesleri.
Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibi
Göğsüme değerse kurşunların, ne çıkar?

Bilmem nişancılığı, tabanca kullanmadım;
Ama karşıma alıp seni horoz düşürmek de,
Seni vuramamak da yüreğimi pekiştirir benim.
Ölürsem güzel bir ölü olurum,
Saçlarıma yuva kurar bir anda kirpiler,
Kar, örtemeye kalkışır gökkuşağını,
Ve onurlu, yoksul böceklerin gazetecisi
Ben gülümserken resmimi çeker.


Ülkü TAMER

Mara 05 Nisan 2018 23:53

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Hissedilerek söylenenler yalnız gelmezler. Önlerinde ve arkalarında bir sürü anlamsız cümle olur.
Önemli olan hepsini elekten geçirip doğru olanları bulmaktır. Geriye sadece hareketler kalır. Davranışlar.

kinyas & kayra.

Mara 09 Nisan 2018 11:54

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
bütün fantastik kalplere bekçi diye atanacaktım
görevimi anlasaydım ve unutmasaydım…

nerede büyülendim hiçbir fikrim yok ve kim istedi
dünyaya alışmadan burada yaşamam gerektiğini
ben bir gün yine çok âşıktım, öyle çok, o kadar çok ki
psikologlar çocukluğuma koşuyordu, sorun orda belli
meteorolojiyi yanıltıyordum, gökyüzüm çok belirsiz
kendimden beklenmedik soğuk hava dalgaları getiriyordum
anlamıyorum neden, sağanak yağışların etkisini sürdürüyordum
aniden bastırıyordum, çok hazırlıksızdım, hep hazırlıksızdım
hayvanlarımı telef, meyvelerimi ziyan, kendimi helâk ediyordum
nadiren, çok nadiren bazı şeyleri böyle bir çırpıda anlatıyordum
lüzumsuz şeyleri tarif etmede en iyi bendim elbette!

sen bir odada sanki uyuyordun, ben senin göğsüne eğiliyordum
kalbinin bir sesi vardı, gelmesiyle gelgitimi şereflendirirdi
inan istememiştim aradaki kafiyeyi, sanki, ne istediğim gibiydi ki
ben bir gün yine yoldan çıkmıştım, kafamı çiçek açtırıyordum
orduya bomba diye atılıyordum, hepsini ortadan kaldırıyordum
hani ben daha enkaz altından karınca kurtarıyordum
gelinlik çiçeği diye cenazelerde atılıyordum, herkesi kaçırıyordum
ama ben o gün çok âşıktım, öyle çok, o kadar çok ki
gezegenimize teşrif edemiyordum bir türlü, ayaklarım vardı
uyumsuzdu, rüyamda görmüştüm, ben de bir gün insan olacaktım
çok korkuyordum, rüyalarım çıkardı, öyle çok, o kadar çok ki
gözlerimi hiç açamıyordum, gözlerimi açarsam başımdalardı
bam! solungaçlarımı gizliyordum, kanatlarımı unutuyordum
antenlerimi saçım niyetine çocuklara yolduruyordum
yavaş yavaş insan olmanın tahribine erişiyordum
kalbime roket fırlatırken deşmede en iyi bendim elbette!

ben sanki birini üzmüştüm, kimdi bilmiyorum, olsa ağlardım
kahveyle, uçuş hakkı kazanmak gibi meziyetlerim vardı,
takdir görmezdi, sanki ne görürdü ki
ben bir gün yine birini unutmam gerektiğini
sanki bir anlık aklımdan çıkarmıştım
ama kararlıydım, o kadar çok, öyle çok ki
asla pelerin takmayacaktım ve hiç inanmayacaktım üç elmaya
tekinsiz masallara kahraman olacaktım, tayinim çıkacaktı saraya
sarayı havaya uçuracaktım, varoş mahallelerde kutlama yapacaktım
mezarlardan ölüleri uyandıracak, göbek deliklerinde çiçek açtıracaktım
pusuda bekleyecektim sonra seni, tam başkasını öpecekken
çalıların arasından çıkacaktım, alkış tutacaktım, aklımı kaybedecektim
kalbimi değil.
manyetik alanına yanlış şeyler çekmekte en iyi bendim elbette!

sakın beni yanlış anlama
senden bir ricam var ama
lütfen galaksimi bombalama!


sinem sal

Ocean 09 Nisan 2018 12:50

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
diyalektiğin derinliklerinde,
boşa kulaç sallıyorlar,
ne zamandır dıttırı dıttırıysa,
bombili bili bile bilemiyorlar.

Grace 09 Nisan 2018 13:26

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Düşüyoruz. bazilarimiz bu dünyaya yaşamaya gelmediğinden eminim.
süremiz belirsiz, zamanımız kısıtli. gerçekten vaktimiz var mıdır? Belirsiz. Yasamak mi istiyorsun? O zaman buyrun ucurumun en yuksek kenarina. Halbuki bazilarimiz her gun dusuyor o ucurumdan asagiya. yalandan gerçeğe ancak bu sekilde çıkılır.

Insanlar bazen konuşur..

/watch?v=8Mm7MDiH3B0

Bırakmış kendini uçsuz bucaksız boşluğa, düşmek ister gibi...

Mara 09 Nisan 2018 13:44

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Alıntı:

Ay Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1041934269)
Düşüyoruz. bazilarimiz bu dünyaya yaşamaya gelmediğinden eminim.
süremiz belirsiz, zamanımız kısıtli. gerçekten vaktimiz var mıdır? Belirsiz. Yasamak mi istiyorsun? O zaman buyrun ucurumun en yuksek kenarina. Halbuki bazilarimiz her gun dusuyor o ucurumdan asagiya. yalandan gerçeğe ancak bu sekilde çıkılır.

Insanlar bazen konuşur..

/watch?v=8Mm7MDiH3B0

Bırakmış kendini uçsuz bucaksız boşluğa, düşmek ister gibi...

sanıyorum önceki hayatımda yüksek tansiyondum ben
genç yaşta eşini kaybeden bir kadının mesela
her sıkıntıda yükseliyordum, havalara uçuyordum
öyle böyle değil, dil altından emilince düşüyordum
kalbi dayanmayan insanların değil,
kalbi olanların damarında akmaktı tek meziyetim
limon kolonyası ve mahalle hüznünü sorarsan
sana dakikada on örnekle anlatabilirdim
bunu lütfen anla kendin için değil, kendin için!
önlemim alınmadığı için sevdiğimi öldürdüm.
/watch?v=pbf5lE1IMfw

Sen yinede küsme sözlerine
Sen yinede,
Gözlerinden kopan derin bir ah ile..
Ölürsen haber ver
Sana en çok ben düşkünüm
Yaşarken kolaydır o iş
Seninle ben ölürüm

Mara 09 Nisan 2018 22:23

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Herkes uykudayken, herkes üzerime bahsini çoktan oynamışken, beklentilerini masaya yatırmışlar
ve hepsini tek tek kaybediyorlarken; sessizce öldüğüm bir sabaha uyanıyoruz hepimiz.
Bir ince jilet izi bileğimde;
çok sevmek istedim sizi, siz yoktunuz.


giz.

Mara 09 Nisan 2018 22:28

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
İçimi ince ince kazıyorum sizinle, size sezdirmeden. Neye meylin varsa o imtihanın olurmuş ya sizsiniz benim imtihanım. Kendimi size benzerken yakalıyorum sık sık. Siz beni üzen, üzdüğüne üzülen zannediyorsunuz, ben kendimi öldürmeye çalışıyorum sizde siz yaralanıyorsunuz o yaralar bende birikip beni öldürüyor. Öldürüyor kelimesi hiç yakışmadı buraya, fazla arabesk. Biz toplum olarak biraz fazla arabeskiz hep, damien rice dinlerken o sigara yakışınız arabesk, müslüm gürses çalarken uzaklara dalmanızla aynı tavır yüzünüzdeki.

Bu coğrafyada hayat fazla arabesk, kendine üzülemiyorsan da karşındakine gördüğüne insanına hüzünleniyorsun. İnsan olmak fazla hüzünlü bir mevzu buralarda.

Tüm içkileri denedim en çok rakı severim, her türlü müzik dinledim en çok bağlama severim, çoğu tatlıyı çoğu yemeği denedim en çok kuzu eti severim, pirinçten daha çok bulgur severim ve en çok anneannemi sevdim. Tüm bunlar hep coğrafyamın gereğiydi. Çok sonraları dedem gibi rakı içmeye anneannem gibi ağlamaya başladım. Onların acılarının yanından bile geçemezken acılarım, yüreğim bedenime sığmadı. Dedem çok yaşlıydı aramızdan ayrıldığında, bir asır dayanmıştı yüreğine, anneannem uçmadan uzun yıllar kondu dünya damında yüreğine rağmen. Ben 22 yaşındayım, yüreğim sığmıyor göğüs kafesime, anneannem metaneti, sabrı hep gösterdi gördüklerimin karşısında ama anneannem gidince kanatları çıktı yüreğimin tutamaz oldum onu kafesimde.

Bir şey can atıyor içimden çıkmaya, ve insanlar ölmek diyorlar buna.


giz.
2013'

esekherif 09 Nisan 2018 23:59

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Başımı sokacak bir cümle kurabilir misin?

Mara 12 Nisan 2018 17:38

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Zaman benim tarlamdır mı diyordu Goethe? Bilmek istemiyorum. Oturduğu yerden Montevideo’yu görüyor bir ev. Sandalye kentsoylu. Pencere feodal. Su, belleksiz çıktı. Tin yalnız. Ben çocukken ırmak olmak istedim. Irmaklar hep çağırdı beni. Düşünmek istemiyorum. Dünya benim yerime düşünüyor.

Söz öldü.

Tunç: Monarşik.

Demir: Demokratik.

Bir akşam durup dururken dünyanın yaşlandığını gördüm.

Görmek yordu beni.


Ilhan Berk.

Mara 16 Nisan 2018 11:21

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Her hayalin doğurduğu beklentiler ve bu beklentilerin kırıldığı yerleri var
Yaz ortasında rüzgarı düşleyen bir ağacın akşamın sert rüzgarında kırılan dalları gibi..
Ağaçlara benziyoruz ve ama dayanma gücümüz daha az derken dalga geçmiyordum
Ağaçlardan bahsederken asla gülmem çünkü bu hayatımdaki en ciddi konu.
En takdir ettiğim şey ağaçlar ve asla olmamayı dilediğim şey ağaç olmak.
Sarılmak istiyorum ağaçlara, bu yüzden konuşuyorum onlarla çünkü hepsine fısıldamak istiyorum
"ben biliyorum nasıl kırıldığını diye"


giz.

Mara 16 Nisan 2018 11:26

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Küçük bir çocuksun sen; elleri, kolları, dizleri duvarlara çarpa çarpa yürüyen, yara bere içinde. kan ağlayan çocuksun sen, isteyen, arzu eden, en yalın, en terbiyesiz, en pislik içinde tertemiz çocuksun sen, çocuğum, büyümemişsin hiç, yaşamışsın yaşlanmamışsın, görmüşsün ama geçmemiş, vücudundaki kırıklar belki yanlış kaynamış, belki bir parçan hala eksik. yorulmuşsun dizlerinde uyurken sevgilerin, tükürmüşsün içine bitmeyen gecelerin, cenk etmişsin arenada seyircilerle, yakmışsın gemileri kendi içinde..

Mara 26 Nisan 2018 23:30

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Mara 30 Nisan 2018 06:54

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
1.
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '

demiş La Rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

2.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi,
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek..

3.
şimdi hemen kalksam buradan
hemen çıksam uzun sokaklardan birine
kiminle karşılaşabilirim
kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
bir ölümcül sevda hangi köşe başında
keser yolumu
bir tenhaya ulak olan
o suret avı
bırakır mı yakamı
haracı ödenmeden
bırakır mı yakamı
bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
ak kağıda düşürülmüş
imzasını görmeden

bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden

4.
hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
her aşk, her şiir
ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
perspektifinde hep bir sokak taşıyan
o sessiz
o faili meçhul cinayetlerden
resim altı sözcüklerden
aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
elle bilenmiş sözcükler,
yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
gece adımları şiirlerimin
bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
dökmeden imgelerin giysilerine
hayatın maskelenmiş gerçekliğine
upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
yeniden ve yeniden.


murathan mungan.

Mara 08 Mayıs 2018 11:17

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir. O halde yalnızca her an değişip duran şimdiden ibaret olan ve şimdi sona eren bir hayatta mutluluk olmuş mutsuzluk olmuş hepsi birdir.

Doğuştan gelen tek bir yanılgı vardır ve bu da mutlu olmak için var olduğumuzdur. Bu bizde doğuştandır, çünkü bu bizim varoluşumuzla çakışır ve bütün varlığımız onun tefsirinden, hatta bedenimiz onun monogramında ibarettir. Biz yaşama iradesinden başka bir şey değiliz, ve bizim bütün istememizin ardışık tatmini mutluluk kavramıyla düşündüğümüz şeydir.

Onun arzularının sınırı yoktur, onun taleplerinin sonu yoktur, her tatmin edilmiş arzu yenisinin doğumuna sebebiyet verir.


Arthur Schopenhauer

Mara 08 Mayıs 2018 11:56

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Oturuyordum ve görünüşüm öyle korkunçtu ki herhalde, hiçbir şey benden yana çıkmayı göze alamıyordu. Yakmakla daha demin kendisine bir yardımda bulunduğum lamba bile oralı olmuyordu. Sanki bomboş bir odada yanıyormuş gibi, kös kös yanıyordu. Bu durumda son ümidim pencerede kalıyordu. Orada, dışarıda, şimdi bile, ölümün bu ani yoksulluğunda bile bana ait bir şey bulunur kuruntusuna kapılıyordum. Ama pencereye bakar bakmaz, pencerenin duvar gibi örülmüş olmasını istiyordum. Çünkü anlıyordum ki dışarısı, hep aynı duygusuzlukla açılmakta ve dışarıda da benim yalnızlığımdan başka bir şey bulunmamaktadır. Yüklendiğim ve büyüklüğü ile kalbim arasında artık hiç bir orantı bulunmayan yalnızlık. Bir zamanlar ayrıldığım insanlar aklıma geliyordu ve insanlardan nasıl olup da uzaklaşılabileceğini kavrayamıyordum.

Rainer Maria Rilke
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Mara 16 Mayıs 2018 11:16

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?
Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.
Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte,
Yerin yassı taşları tabanımın altında,
Alnımda birleşmekte güneşin raylarından
Hışırtıyla geçen kartalların sesleri.
Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibi
Göğsüme değerse kurşunların, ne çıkar?

Bilmem nişancılığı, tabanca kullanmadım;
Ama karşıma alıp seni horoz düşürmek de,
Seni vuramamak da yüreğimi pekiştirir benim.
Ölürsem güzel bir ölü olurum,
Saçlarıma yuva kurar bir anda kirpiler,
Kar, örtemeye kalkışır gökkuşağını,
Ve onurlu, yoksul böceklerin gazetecisi
Ben gülümserken resmimi çeker.


Ülkü TAMER

Mara 18 Mayıs 2018 21:07

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Fizik, atomun kalbini kırdı: Hiroşimayı yarattı.
Biyoloji, genin kalbini kırdı: Robotu yarattı.
Medya, insanın kalbini kırdı: Magazini yarattı.
Ekonomi, sosyolojinin kalbini kırdı: Yağmacı toplum yarattı.
Kimya, otun kalbini kırdı: Eroini yarattı.
Şiddet, onurun kalbini kırdı: Tevazuyu yarattı.
Aşk, hasretin kalbini kırdı: Cep telefonunu yarattı.
Cinsellik, bedenin kalbini kırdı: Çocuğu yarattı.
(*****ime şeker kamışı demekten vazgeçin artık)
Tüketim, ihtiyacın kalbini kırdı: Reklamı yarattı.
Hak, tutkunun kalbini kırdı: Hatayı yarattı.
Şeytan, tanrının kalbini kırdı: İntikamı yarattı.
Bencillik, ihtirasın kalbini kırdı: Özensizliği yarattı.
Cehalet, cazın kalbini kırdı: Kurguyu yarattı.
Doğum kontrol hapı, heyecanın kalbini kırdı: P****grafiyi yarattı.
Kudret, felaketin kalbini kırdı: İyiliği yarattı.
Renk, imkansızlığın kalbini kırdı: Uzayı yarattı.
Sürat, dostluğun kalbini kırdı: Ölümü yarattı.
Akıl, şizofrenin kalbini kırdı: Uzayı yarattı.
(Hayatını suçla kazanan kaç dürüst şair var ki?!)
Oksijen, kanın kalbini kırdı: Kanseri yarattı.
Özen, arzunun kalbini kırdı: Suskunluğu yarattı.
Gerçek, yalanın kalbini kırdı: Kehaneti yarattı.
Alışılagelmiş, çılgınlığın kalbini kırdı: Cinneti yarattı.
Sen,...sen, kalbimi kırdın: Beni..beni yarattın.


Küçük İskender.

Mara 18 Mayıs 2018 21:25

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Aze 26 Mayıs 2018 22:30

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yasanda da olur yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni,kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı.

Tezer özlü/çocukluğun soğuk geceleri

CLasS 03 Haziran 2018 12:31

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Önceden Biri Canımı Sıktığında Sadece "Ona" Belli Ederdim. Şimdi insanları Hayatıma Almak Konusunda o Kadar Seçici biri oldum ki, Biri Beni Üzdüğünde Herkese Darılıyorum.. Çünkü Herkesten Ayrı Tutup Başka Bir Yere Koyduğun İnsandan Gelen Can Sıkıntısını Hiçbir Yere Sığdıramıyorsun!

Mara 19 Haziran 2018 17:18

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Aynalıçeşme'de kıstırınca kendi kendimi,
yalnızlığımdan ayıklayıp ölüme çeyrek kala
elma gibi soyarak yorgun çirkinliğimi
anladım gökyüzü olmak istediğimi
bütün gözlerimle ben çoğala çoğala.


Attila Ilhan.

Mara 19 Haziran 2018 23:57

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi
Utanırız tadına varmaktan içkilerimizin
Biri bütün güneşleri toplar, vermeye bekletir
Üşümekden değil korku, ısınır olmaktan
Yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi

Tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklar
Biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi
Düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız
Yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi.


Gülten Akın

Mara 20 Haziran 2018 00:01

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
sonra içime ve hatta dışıma kapandım. küsmek gibi bir şey. bir çeşit gölge fesleğeni. bir çeşit olmayan hayat. zaten hiç bir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. bir yığın insan tanıdım. ama hep yalnızdım.

Didem Madak.

Mara 20 Haziran 2018 01:04

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Dünyada bir gün bile rahat değildim.
Varlığımda bir sevinç, bir tat değildim.

Hayyam.

Mara 20 Haziran 2018 11:50

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Asla bir aptalla tartışmayın; önce sizi kendi seviyesine çeker, sonra da tecrübesiyle yener.

Mark Twain.

esekherif 20 Haziran 2018 14:39

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Sırada ki çay sana gelsin

Kafka / Milenaya Mektuplar

Ocean 20 Haziran 2018 14:53

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
asla bir akp'li ile tartışmayın, önce size dil çıkarır sonra hülooğ der. siz de öyle mal gibi kalırsınız.

esekherif 20 Haziran 2018 15:08

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Alıntı:

Ocean Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1041959768)
asla bir akp'li ile tartışmayın, önce size dil çıkarır sonra hülooğ der. siz de öyle mal gibi kalırsınız.

Beyefendi Marx'ın ilmini değil sakalını aldım. Patlamış mısır suratlı lanet herif! Köse suratına dombrayı bırakıyorum.

Ocean 20 Haziran 2018 15:11

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Alıntı:

esekherif Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1041959774)
Beyefendi Marx'ın ilmini değil sakalını aldım. Patlamış mısır suratlı lanet herif! Köse suratına dombrayı bırakıyorum.


beyefendi ben akpli değilim ak partiliyim çok cahilsiniz. gümbür gümbür geliyoruz.


/watch?v=eAxz3wsHHmg

Mara 20 Haziran 2018 15:28

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ???????????

esekherif 20 Haziran 2018 15:29

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Alıntı:

Mara Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1041959781)
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ???????????

Maranın annesi bu olm kaçalım buradan!

Mara 29 Haziran 2018 08:05

Cevap: Düş'(üş)ler ~
 
Daha önce defalarca yaptığım ve yaralandığım bu şeyi yine yaptım dün, yahu ben bu sorunun cevabını, bu durumun sonucunu defalarca yaşadım ve hiç yanılmadım hiç şaşmadı insanın acımasızlığı, peki şimdi neden yeniden? Bu ahmaklık değil de nedir?

Öyle çok inanmak istiyorum ki...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:26.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk