Çevrimdışı

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kulislerden bilgi sızmasını önlemek isteyen Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde dolaşan gazeteciler için önlem aldı.

‘Koridorda cirit atan gazeteci’ istemeyen Erdoğan’ın talimatıyla gazeteciler takibe alındı

Genelkurmay Başkanlığı ve Başbakanlık’taki “akreditasyon” analizleri tartışılırken, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla AKP Genel Merkezi’nde basına karşı sıkıyönetim ilan edildi. Partiye giden gazeteciler artık dört aşamalı bir denetimle genel başkan yardımcılarıyla görüşebilecek. Uygulama, Erdoğan’ın “Koridorda cirit atan gazeteciler görmek istemiyorum” talimatıyla başlatıldı.

Başbakan Erdoğan, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde parti kulisinden sızan bilgileri denetim altına almak amacıyla AKP Genel Merkezi’nde basın mensuplarına katı sınırlamalar getirdi. Geçen hafta yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı sırasında koridorda dolaşan iki gazeteci gören Erdoğan, parti yöneticilerine “Bu gazeteciler koridorda neden cirit atıyor?” diye sordu.

İÇERİDE GAZETECİ VAR MI

Uygulamayla ilgili denetim görevi İdari ve Mali İşler Başkanlığı’na verildi. Gazetecilerin görüşme konuları ve görüştüğü kişilerin kaydı bu birime bildirilecek, birim görevlileri ara sıra sekreterlerin odasını dolaşarak içeride gazeteci bulunup bulunmadığını kontrol edecek.

Şimdiye kadar her partide olduğu gibi AKP Genel Merkezi’ne de gazeteciler basın kartlarını gösterip güvenlik kontrolünden geçerek serbestçe giriyordu. Randevu ve kayıt zorunluluğu bulunmayan gazeteciler, gün içinde farklı odalarda parti yöneticileriyle sohbet edebiliyordu.

KULİS RAHATSIZLIĞI

Yıllardır partiyi izleyen ve yöneticilerce yakından tanınan gazetecilerin, bir anda katı sınırlamalarla karşılaşması Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tartışmalara bağlandı. Bu konuda parti kulisinden sızan bilgilerden rahatsız olan Erdoğan’ın kapalı toplantılardan basına hiçbir bilgi verilmemesi konusunda yöneticilere uyarıda bulunduğu öğrenildi.

DÖRT ZORLU AŞAMA

Gazetecİlerİn parti yöneticisiyle görüşmek için dört aşamadan geçmesi gerekiyor:

Gazeteci, genel başkan yardımcısının sekreterini arayarak görüşme konusunu belirtiyor ve randevu alıyor.

Genel merkeze gelen gazeteci danışmadan kart alıyor ve AKP Medya Takip Servisi’ne gidiyor. Görüşme konusunu buraya da bildiriyor. Gazeteci, Medya Takip Servisi’nden mihmandar eşliğinde genel başkan yardımcısının makamına götürülüyor.

Görüşme bitiminde parti yöneticisinin sekreteri Medya Takip Servisi’ni arayarak mihmandarı çağırıyor. Gazeteci yine mihmandar eşliğinde dış danışmaya kadar uğurlanıyor.

 

Çevrimdışı

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, hükümetin uyguladığı ekonomik ve sosyal politikanın halkı perişan ettiğini öne sürdü.

Göktaş, hükümetin dikkatini çekmek için işçi, esnaf, köylü, çiftçi ve emeklilerden oluşan üyelerle traktörü zincire bağlayıp, boş tencereleri birbirine vurup, düdük ve zil çalarak eylem yaptı.

Türkiye'de resmi rakamların gerçeklerle örtüşmediğini, 4 milyon 570 bin işsizin 1 milyon 184 bininin aile reisi olduğunu iddia eden Göktaş, ''Uygulanan politikalar yüzünden dışa bağımlı hale geldik. Tarım gibi önemli bir konuda bile yaya kaldık. Her geçen gün işsiz sayısı daha da artıyor'' dedi.

Türkiye'de tarımın bittiğini, çiftçinin, esnaf ve emeklilerin zorda, darda ve ölümün eşiğinde olduğunu ifade eden Göktaş, şöyle devam etti:

''Hükümetin icraatı hep kağıt üzerinde. Fakat, çiftçi ve üretici başta olmak üzere tüm toplum diken üzerinde. Halk perişan oldu.

BAĞ-KUR primini yatıramayan esnaf, iş yeri kapatmaya başladı. Son 4 yılda 500 bin esnaf kepenk kapattı. Üretim durdu, tüketim arttı. Zengin ile fakir arasındaki fark 26 kat büyüdü. Enflasyon tek haneye indi deniliyor, benzine, motorine sürekli zam yapılıyor. Yokluğu, yoksulluğu ve açlığı çözeceğiz diyen hükümet, uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar yüzünden daha da körükledi. Piyasadaki yangın tükürükle sönmüyor.''

Gruptakiler, daha sonra akaryakıta yapılan zamları protesto etmek için getirilen traktörü zincire bağladı, ellerindeki tencerelerin içine taş koyup salladı, kapaklarını birbirine çarptı, düdük ve zil çalıp, yerleri süpürerek, hükümeti protesto etti.

 

Çevrimdışı

Sinop’ta günlük yayımlanan yerel Haber 57 Gazetesi köşe yazarlarından 48 yaşındaki Mete Çağdaş, ROJ Tv tarafından yasa dışı terör örgütü PKK’nın internet üzerinden propagandasının yapıldığını belirterek, bunu engellemeyen Türk Telekom hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Gazeteci Mete Çağdaş, yasa dışı bölücü terör örgütünün internet üzerinden yapılan yayınlarının Türk Telekom tarafından durdurulması gerektiğini söyledi. YouTube adlı sitenin kapatılmasını örnek gösteren Çağdaş, Cumhuriyet Savcısına bugün verdiği şikayet dilekçesinde, ROJ Tv adı altında Danimarka’dan yayın yapan televizyon kanalının internet sitesine erişiminin engellemesini istedi. Mete Çağdaş dilekçesinde şöyle dedi:

“Toplumda infial yaratacak girişimlerin kontrolünü, Cumhuriyet savcıları kadar Cumhuriyetin yasal kurumlarının ve sivil toplum örgütleriyle, bireylerin de yapması gerekir ve de sorumluluğu vardır. Nitekim Türk Telekom A.Ş., büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettiren Yunan gençleri tarafından hazırlanan görüntülerin yayınlandığı YouTube’nin yayınını mahkeme kararıyla durdurmuştur. Bu vesile ile sorumluluğunun bilincinde olmayan ve oto kontrolünü ancak şikayete dayalı gerçekleştiren Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü'nden şikayetçiyim. Roj Tv isimli yasadışı kanalın internet üzeri yayınının biran evvel durdurulmasını istiyorum.”

 

Çevrimdışı

Türkiye’de banka ve finans sektörünü ele geçiren yabancı yatırımcıların yeni hedefi ülkenin gözde sanayi şirketleri olacak.

Uzmanlar, yabancı yatırımcıların, finans sektöründe doyduklarını, yeni gözdelerinin ise sanayi şirketleri olduğunu söylüyor

Tüm dünya piyasalarında, yabancı yatırım araçlarının artık finansal piyasalar yerine sanayi sektörüne girmesi gerektiği kanısı oluşmaya başladı. PARA dergisinin haberine göre, Öyle ki EFG İstanbul, “Türkiye’de finans piyasalarındaki ağırlığın azaltılması” yönündeki raporu, yabancıların bu konuya bakışını net bir şekilde ortaya seriyor. Özellikle 2006 yılında bankalara olan yoğun yabancı ilgisi, banka hisselerine tavan yaptırdı.

Hareketlenme kaçınılmaz
Yabancı yatırımcılar finans sektöründe artık doyuma ulaştıklarını, yeni gözdelerinin ise yüksek kârlı sanayi şirketleri olduğunu açıkça söylüyorlar. Bütün bu değerlendirmelerden hemen sonra Morgan Stanley yüzde 1.1’lik İş Bankası hissesini blok olarak sattı ve gözünü sanayi sektörüne çevirdi. Euro Yatırım Araştırma Müdürü İsmail Güner konuya ilişkin, ‘Bankalar 2006’dan itibaren sanayi şirketlerinin önüne geçti. Yabancılar, bankalara yeterince yatırım yaptılar. Şimdi de sanayiye geçiş yapacaklar’ dedi. Bu durumda sanayi şirketlerinde hareketlenme kaçınılmaz olacaktır” şeklinde konuştu.

 

Çevrimdışı

Kaynağı olmayan 90 milyar dolarlık vaatleriyle TV reklamlarıyla şov yapan Genç Parti, 4. parti olduğunu savunuyor. GP başkan Yardımcısı Emin Şirin oldukça iddalı konuşuyor.

Saman altında' bir parti; GP

Cem Uzan'ın Genç Partisi, TV reklamlarının dışında henüz siyaset 'sahne'sinde yer almıyor. Ancak GP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Emin Şirin, "Biz dördüncü vaziyetteyiz" diyor. Son aylarda çeşitli yerlerde (özellikle batı kesimlerinde) yoksul 'laik' vatandaşların dilinde Cem Uzan var; kaynağı olmayan 90 milyar dolarlık vaatleriyle...
...

Peki hangi partiyle işbirliği yapmak istiyorlar?

"Peşinen söyleyeyim, ittifaklara açığız. Yüzde 12, 13, 14 oy alsa da CHP, belki de DSP ile yapabiliriz; ancak böyle bir ittifak, bir iktidar alternatifi çıkabilir.
...
Hürriyet

 

Çevrimdışı

İnönü Stadı’nda oynanan Beşiktaş-Çaykur Rizespor maçı sırasında bir kişinin bıçakla öldürülmesine ilişkin yargılanan sanıklardan Fatih Sözüer, 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.


İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanık Fatih Sözüer olay sırasında kendisini korumak amacıyla bıçağı salladığını ve öldürme kastı bulunmadığını öne sürdü. Sözüer, “Kazara da olsa bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiğim için çok pişmanım. Vicdan azabı duyuyorum” dedi

Sözüer, “Kazara da olsa bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiğim için çok pişmanım. Vicdan azabı duyuyorum” dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Sözüer’in maç izlemeye gittiği statta, bıçakla Cihat Aktaş’ı kasten öldürdüğünün anlaşıldığını belirterek, sanığı 24 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Sözüer’in cezası, pişmanlık hali, duruşmalardaki saygılı tutumu ve sabıkasız olması nedeniyle 20 yıla indirildi.

Ölümle biten kavgaya karışmak suçundan tutuksuz yargılanan 4 kişi ise beraat etti.

NTVMSNBC

 

Çevrimdışı

Konya'da, merkez üssü Meram ilçesi olan 3.5 büyüklüğünde hafif şiddetli bir deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi'nden edinilen bilgiye göre, hafif şiddetteki depremin merkez üssünün merkez Meram ilçesi olduğu belirtildi.

Yaklaşık 10 saniye süren deprem, saat 12.57'de yer yüzeyinin 10 kilometre derinliğinde meydana geldi. Depremde can ve mal kaybının yaşanmadığı öğrenildi.

 

Çevrimdışı

EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde eğitim sırasında 1 erin elindeki el bombası patladı. Patlamada 1'i ağır 3 asker yaralandı.

Gelibolu 2'nci Kolordu Komutanlığı'na bağlı 102'nci Topçu Alayı 1'nci Tabur 2'nci Batarya'da vatani görevini yapan er Seçkin Aktan, eğitim sırasında el bombasının elinde patlaması sonucu yaralandı. Patlamanın etkisiyle tatbikat bölgesinde bulunan er Fahri Gencer boynundan, er Çağlar Cin ise bacağından yaralandı. Askeri ambulansla Keşan Devlet Hastanesi'nde ilk tedavileri yapılan erlerden Seçkin Aktan İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA), Fahri Gencer ve Çağlar Cin ise, Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde bulunan Çorlu Asker Hastanesi'ne sevk edildi. Elinde el bombası patlayan er Seçkin Akan'ın henüz hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.

(Doğan Haber Ajansı)

 

Çevrimdışı

POLİSİN YAPTIĞI AÇIKLAMAYA GÖRE ÇOCUK MAĞDURLARIN ANLATTIKLARI VE GÖRGÜ TANIKLARININ ANLATIMLARINDAN YOLA ÇIKARAK HAZIRLANAN ROBOT RESİMLE YAKALANAN K.A 10 ÇOCUĞA CİNSEL TACİZDE BULUNDUĞUNU İTİRAF ETTİ

* ADLİYEYE OLAĞAN&#220
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
TÜ GÜVENLİK ÖNLEMİ ALTINDA GETİRİLEN K.A, ÇIKARTILDIĞI NÖBETÇİ MAHKEME TARAFINDAN TUTUKLANDI

* ADLİYE ÇIKIŞINDA GAZETECİLERİN SORULARI ÜZERİNE K.A. "RAHATSIZDIM" YANITINI VERDİ. NE RAHATSIZLIĞININ OLDUĞUNUN SORULMASI ÜZERİNE K.A., "CİNSEL" ŞEKLİNDE YANIT VERDİ

* K.A. ZIRHLI ARACA BİNDİRİLİP GÖNDERİLİRKEN, ADLİYE ÖNÜNDE BULUNAN İKİ KİŞİ TEPKİ G&#214
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
TERDİ (Doğan Haber Ajansı)

 

Çevrimdışı

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, düne kadar üzerine doğru dürüst bir kıyafet alabaliecek kadar parası olmayan insanların bugün yüz milyonlarca dolarlık servetlere sahip olduğunu iddia etti.

Partisinin Yenimahalle İlçe Kongresi'nde konuşan Mumcu, hükümetin alternatifinin olmadığı yönünde bir ayatma sunulduğunu ileri sürdü. Mumcu, bu şekilde toplumun teslimiyete zorlandığını savunurken, Türkiye'nin milyarderler sıralamasında Japonya'nın bile önünde olduğuna dikkat çekti. Mumcu, şöyle konuştu:



"Alternatif yokmuş. Neyin alternatifi yok? 26 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor, bunun bir alternatifi bir çaresi yok mu? Türkiye milyarderler listesine yepyeni isimlerle girmiş 6.sıradaymışız. Japonya'nın bile önündeyiz bunda acayip olan bir şey yok mu? Bu ülkede milyarderlerin sayısı artıyor. Milyarderlerin sayısı 26'ya çıkarken yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı da 26 milyona çıkıyor."

Türkiye'de üreten, Türk Lirasıyla mal eden herkes için prangalar, zincirler olduğunu belirten Mumcu, "Ama ithalat için, dövizle yürütülen her türlü faaliyetler için olağanüstü imkanlar, olağanüstü teşvik. Ve bu, bu ülkenin sömürgeleşmesi sürecidir. Bu sürecin komisyonculuğunu yapanlar, bu sürecin distribütörlüğünü yapanlar milyarderler sınıfına girebilirler ama Türkiye yoksullaşmaktadır" dedi.

"TÜRKİYE UYDULAŞTIRILIYOR"

"Türkiye devletiyle, siyasetiyle uydulaştırılıyor" diyen Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti devletine bağımsız bir devlet gibi siyaset yapma imkanı, uluslararası politikada söz söyleme imkanı bırakılmadığını savundu.

Mumcu, "Bırakın uluslararası politikada Türkiye'nin kendi iddiasını ifade etmesini Türkiye kendi ulusal bütünlüğü için başka ülkelerden ricacı durumuna getirilmiş vaziyette" dedi.

Hazine yardımı nedeniyle AKP ve CHP'yi isim vermeden eleştiren Mumcu, şöyle konuştu:

AZIN Kİ CEHENNEM HAK OLSUN

"Bizim, onlar yararlansın diye kendi iktidarımızda çıkardığımız hazine yardımını düzenleyen kanunu kaldırıp bizi maddi imkansızlıkla karşı karşıya bıraktılar. Mahkeme kararlarını uygulamadılar. Haksız rekabetin adaletsizliğin her türlüsünü yaptılar.

Ben diyorum ki; "Azın, azın ki cehennem sizin için bir hak olsun. Azmaya devam edin. Azın! Eşi dostu kayırmaya devam edin." Düne kadar üzerine doğru dürüst bir kıyafet alabilecek kadar parası olmayan insanlar bugün, yüz milyonlarca dolarlık servetlere sahip oldular. Siz bunları bilmediğimizi zannediyorsunuz, siz bunları vatandaş görmüyor zannediyorsunuz."(ANKA) (Ankara Haber Ajansı)