IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Şubat 2007, 19:47   #211
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Danıştay'a 5 Şubat 2007'de yapılan başvuruda, memurlara denge tazminatı ödenmesine ilişkin yasanın Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu bildirildi.

Bağımsız Büro Emekçileri Sendikası'nca Danıştay'a sunulan dava dilekçesinde, yasada denge tazminatı ödenecek kurumların tek tek sayıldığı ancak Başbakanlık ve bağlı kuruluşlarda çalışan personelin kapsam dışı bırakıldığı anımsatıldı. Aynı hukuki durumda bulunanların aynı kurallara tabi olması gerektiğine dikkat çekilerek, Maliye Bakanlığı'nın konuya ilişkin tebliğinin de iptali istendi. Sendika, çeşitli adlar altında ödeme almayan bütün kamu çalışanlarının denge tazminatından yararlandırılması gerektiğini bildirdi.

"DENGESİZLİK GİDERİLMELİ"

Sendika Başkanı Ayhan Çivi, yaptığı açıklamada yasaya denge tazminatı ödenecek kurumların yazılması sırasında inceleme yapılmadığını belirterek, bu nedenle de Başbakanlık merkez teşkilatı başta olmak üzere, Devlet Personel Başkanlığı, TÜİK, Özelleştirme İdaresi ve Devlet Planlama Teşkilatı kapsam dışında tutulduğunu söyledi. Çivi, bu davanın aslında sadece Başbakanlık ve Maliye Bakanlığına karşı değil, mutabakata imza atan sendikalara karşı da açıldığını söyledi.

2006'DA BAŞLADI

Ek ödeme alamayan kurumlarda çalışanlara yönelik getirilen "denge tazminatı" uygulaması Ocak 2006'da başladı. Başbakanlık ve bağlı kurumlarında fazla çalışma ücreti ödendiği gerekçesiyle çalışanlar kapsam dışında tutuldu. Yetkili sendika, 11 Aralık 2006'da Devlet Personel Başkanlığı'na başvuruda ek ödeme almadıkları halde, denge tazminatından yararlanamayan personelin durumunun düzeltilmesini talep etti. Başkanlık ise talebi reddetti.

2007'DE 85 YTL

Memurlara ödenecek denge tazminatı miktarı, 1 Ocak-30 Haziran 2007 arasında her ay için 85.19 YTL, 1 Temmuz-31 Aralık 2007 arasında ise her ay için 87.67 YTL olacak.


( Hürriyet )

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 09 Şubat 2007, 19:47   #212
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




En Karanlık İttifak…
'İslam'ın Beşiği' kitabının yazarı Mai Amani, The Guardian'da 'ABD ve İngiltere, Ortadoğu'daki diktatörlük rejimlerini desteklemeye devam ettikçe bölgede huzursuzluk daha da artacak' diye yazdı.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

ABD Başkanı George Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Orta Doğu'da bazı müttefikleri için "ılımlılar" tanımını seçtiğini anımsatan yazar şöyle devam etti:

"Ilımlılık kavramı, aslında başarısızlığa uğramış bir siyaseti pazarlama ve İslam düşmanlığı suçlamalarına göstermelik bir set çekme çabasından başka bir şey değil. Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır Amerika ve İngiltere'ye göre ılımlı. Birinci Körfez savaşında Amerika'nın müttefiki olan Suriye, 11 Eylül saldırılarından sonra Washington'un gözünden düştü.

Arafat'ın ölümünden ve Hamas'ın seçim zaferinden sonra El Fetih ılımlı oldu. Şah döneminde ılımlı olan İran, 1979 İslam Devrimi'nden sonra radikal oldu. Oysa Suudi Arabistan'da Vahabiler fanatik, Mısır'da Hüsnü Mübarek muhaliflere karşı hoşgörüsüz, Batı ideallerine en yakın bölge ülkesi olarak görülen Ürdün ise marjinal bir oyuncu.

Ürkütücü insan hakları sicilleri, gayri-şeffaf ve baskıcı yönetimleriyle bu ülkeler, dünyanın belki de en az ılımlı ülkeleri. Yamani makalesinde başarısızlığa uğramış politika tanımıyla Bush'un Orta Doğu'ya demokrasi götürme projesine gönderme yapıyor:

Amerikan Dışişleri Bakanı Rice, Ocak ayındaki Mısır ziyaretinde hep ılımlılık kavramına vurgu yaptı ama hiç demokrasiden söz etmedi. Ilımlılar demokrat değil. Ama bu rejimler siyasi açıdan yararlı. Çünkü Farsi ve Şii değiller ayrıca Amerika'ya meydan okumuyorlar. Ilımlılar çünkü mutlak hâkimiyet için daha radikal olmalarına gerek yok.

Bazılar salon cihatçısı ve İslamcılıkları sadece iç meşruiyetlerini sağlama almaya hizmet ediyor."

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:49   #213
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Tek başına günde 41 kişiye anjiyo...

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, yaklaşık 3 ay önce gelen bir ihbar üzerine SSK Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri ile birlikte ortak bir çalışma başlattı. Savcılık izniyle zanlıların telefonlarını dinlemeye alan polis, “Ameda” isimli medikal firmanın çalışanları ile SSK bürokratlarının ilişkilerini belirledi. “Yama” adı verilen operasyonda, teknik takip sonucu medikal firma ile ilişkileri tespit edilen SSK Sağlık İşleri İl Müdür Yardımcısı Cemalettin Ö. ve şef Leyla A. ile medikal firma sahibi Abdurrahman A, çalışanları Nevin Y, Adnan A., Ahmet A., İlhan T., Ramazan Ş. ve İhsan Z. gözaltına alındı.

İŞLEME KOYDULAR

Polis, bakanlık bürokratları ile firma çalışanları arasındaki ilişkiyi de tespit etti. Buna göre, firma sahibi Abdurrahman A.’nın, sağlık karnesi bilgilerini kullandığı SSK’lı hastaları ameliyat olmuş gibi gösterdikten sonra “Dualmesch” isimli bir yara bandını satmış gibi fatura düzenleyerek, SSK’dan bu parayı tahsil ettiği saptandı. Sağlık Bakanlığı bürokratları Cemalettin Ö. ile Leyla A.’nın da işlemleri onaylayarak, firmaya ödeme yapılmasını sağladıkları belirlendi. İki SSK görevlisinin ayrıca doktorların “olumsuz” görüşle kuruma gönderdiği hastalara ilişkin dosyaları da işleme koydurduğu öne sürüldü.

KREDİ ÇEKMİŞLER

Firma sahibinin sekreteri olan Nevin Y. adına da paravan bir şirket kurarak, SSK’lı hastaları bu şirkete borçlu gösterip, düzenledikleri senetleri bankalara teminat olarak vererek, yüklü miktarda kredi çektiği de anlaşıldı. Firmanın muhasebecisi Ramazan Ş.’nin de şirketin bilançolarını yüksek göstererek, bankalardan çekilecek kredi miktarının artmasını sağladığı belirtildi. Medikal firmanın bugüne kadar değişik bankalardan toplam 1 milyon YTL çektiğini de tespit edildi.

BİR GÜNDE 41 ANJİYO OLUR MU?

SSK müfettişleri, ihbar üzerine incelemeye aldığı özel hastanelerde bir doktor, parasını devletin ödediği 41 hastaya bir günde anjiyo yapmış görünüyor. Aynı hastanede bir ayda yapılan arjiyo ise 1071!..

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı SSK Müfettişleri, ’usulsüzlük yapıldığı’ ihbarıyla bazı özel hastaneleri mercek altına aldı. SSK müfettişleri yaptıkları araştırmada, bir günde 41 kişiye anjiyo yapan, son bir ayda 7 bin 701 kişinin anjiyo olduğu Şafak Hastaneler Grubu, Medicana Hastaneler Grubu ve İsviçre Hastenesi’nde inceleme başlattı.

SSK müfettişleri, bazı devlet hastanelerinde çalışan doktorların gereksiz yere hastaya anjiyo yaptırmak için özel hastanelere sevk ettiği ve anjiyo yapılmış gibi faturaları şişirdiği ihbarıyla harekete geçti. Ayrıca iddialar arasında, adı geçen özel hastanelerin hayati önem taşımasına karşılık, sadece bir kez kullanılması gereken ve SSK yönetmeliğinde belirtilen kateterlerin tekrar tekrar sterilize edip kullanıldığı da yer alıyor. İstanbul’da anlaşması bulunan 150 özel hastaneye yaklaşık 40 milyon YTL bütçe ayıran, bunun yaklaşık 16 milyonunu sadece kalp-damar cerrahisine ödeyen SSK’nın müfettişleri, özel hastanelerin faturalarını didik didik inceledi.

Faturaları inceleyen SSK müfettişleri, Şafak Hastaneler Grubu’na bağlı Avrupa Şafak Hastanesi’nde çalışan Dr. Ercüment Yılmaz’ın tek başına günde 41 kişiye anjiyo yaptığını, ayda da tam 494 kişiye anjiyo uyguladığını tespit etti.

Ortalama 30 dakika süren anjiyoyu bir doktorun tek başına bir günde 41 kişiye yapmasını ’imkansız’olarak nitelendiren müfettişler, bu durumu, incelenmesi için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirdi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de gerekli incelemeyi yapacağını açıkladı. Ayrıca yine aynı hastaneler grubuna bağlı Avrupa Şafak Hastanesi’nin sadece Haziran ayında 1071 kişiye, 6 doktor tarafından anjiyo yaparak rekor kırması da raporda yer aldı.

SSK DÜĞMEYE BASTI

İstanbul’daki özel hastanelerin faturalarını incelemeye alan ve şüpheli görülen, şişirilmiş faturaların geldiği hem 3 gruba bağlı hastanelere, hem de diğer özel hastanelerin incelenmesi için müfettiş gönderen SSK Teftiş Kurulu, sonucu da hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murad Başesgioğlu’na, hem de Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a ileteceklerini söyledi. 5 ayda Şafak Hastaneler Grubu’na sadece Kardiyovasküler Cerrahi ve Kalp Damar Cerrahisi işlemleri için SSK tam 8 milyon 700 bin YTL ödedi. SSK, Florence Nightingale’ye 5 milyon 227 bin YTL, Medicana Grubu’na 3 milyon 367 bin YTL, İsviçre Hastanesi’ne 2 milyon 391 bin YTL ödedi.

SKK EN ÇOK ‘KALP PARASI’ ÖDÜYOR

SSK, özel hastanelerde yapılan işlemlerde en yüksek parayı kalp hastalıkları ve kardiyovasküler cerrahiye veriyor. Özel hastanelerin çoğunluğunda bu işlemlerden SSK’lı hastalardan fark almıyor. SSK’nın ödediği ücretler şöyle:

* Anjiyo: 500-650 YTL arası
* Balon: 1029 YTL
* Stend: 839 YTL işlem bedeli, 200 YTL de stend için.
* Mekanik kapak: 7 milyon 500 YTL
* By-pass: 7 milyon 800 YTL- 8 milyon 800 YTL arası.

BELEDİYEDE UZUN İMPARATORLUĞU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey bürokratlarından İrfan Uzun’un akrabalarının, belediyeye bağlı şirketlerin yanı sıra, AKP’li ilçe belediyelerinden çok sayıda ihale aldıkları ortaya çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey bürokratları arasında yer alan İmar ve Şehircilik Daire Başkanı İrfan Uzun’un, aralarında eşi ve çocuklarının da bulunduğu yakın akrabalarının, Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerinden aldıkları trilyonluk ihaleler dikkat çekiyor.

15 YILDA HIZLA YÜKSELDİ

Aslında Rizeli Uzun’un, Güngören Belediye Başkan Yardımcısı olması ile birlikte başlayan belediye bürokratı olması ile birlikte başlayan hızlı yükselişi dikkat çekici. 1973 yılında başlayan devlet memurluğunun ardından, 1993-1999 yılları arasında Güngören Belediyesi’nde, Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Uzun, Ali Müfit Gürtuna’nın belediye başkanlığı döneminde Büyükşehir Belediyesi Planlama ve İmar Müdürü oldu.

ENCÜMEN ÜYESİ

2002 yılında Planlama ve İmar Daire Başkanı olan Uzun, bu görevi ile birlikte Belediye Encümeni’nin de doğal üyesi olarak yapılan ihalelerde görev almaya başladı. Daire Başkanlığı görevi Kadir Topbaş’ın iş başına gelmesinden sonra da devam eden Uzun, Kasım 2005 tarihinde belediyede yaşanan görev değişiklikleri sırasında Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne atandı. Bu görevde bir yıl kalan Uzun, 2006 Kasım ayında yeniden İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı koltuğuna oturdu.

EŞİ DE ŞİRKETE ORTAK

Uzun’un belediye bürokratı olduğu yıllarda, aile üyeleri tarafından kurulmaya başlanan şirketlerde oldukça dikkat çekici. Uzun’un kardeşi Numan Uzun tarafından, 1991 yılında kurulan Uzunlar İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., ilk göze çarpan şirket. Sekiz ortaklı bu aile şirketinin büyük hissedarlarından biri de İrfan Uzun’un, 6 çocuğunun annesi Hacer Uzun. Uzunlar İnşaat şirketi, özellikle Büyükşehir Belediyesi ile bağlı şirketleri ve AKP’li ilçe belediyelerinden aldığı trilyonluk ihalelerle dikkat çekiyor. Şirket aldığı ve yaklaşık bedeli 100 trilyonu bulan ihaleleri, internet sitesinden de ilan ediyor.

DAVET USULÜ KATILIYOR

Uzunlar firması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin davet usulüyle yaptığı ihalelere çağrılan şirketler arasında da yer alıyor. 22 Şubat 2006’da Büyükşehir’in davetli olarak yaptığı 17 ihalenin 4’ünde, Uzunlar İnşaat da yer alıdı. Firma, bu tarihte kendileri ile birlikte 8 şirketin teklif verdiği, “Güngören İlçesi Mehmet Akif Kavşağı ve Çevresi Yol, Ortak Altyapı Düzenleme İnşaatını”, 8 milyon 563 bin 216 YTL ile bedelle almayı başardı.

İKİ OĞLU ŞİRKETE ORTAK

Uzun ailesi, 1993 yılında UTAŞ Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kurdu. Uzun’un kardeşi Numan Uzun, şirketin büyük hissedarı oldu. Numan Uzun, UTAŞ Yapı’nın hisselerini oğlu Mehmet Uzun’a devretti. İrfan Uzun’un oğlu Vahit ve Rıdvan Uzun inşaat sektörü içinde faaliyet gösteren iki ayrı şirketin ortakları arasında yer alıyor. İki kardeş, kurdukları Tuva İnşaat Mühendislik şirketlerinin yanısıra, ortak oldukları Hat Yapı adlı firma ile inşaat işleri gerçekleştiriyorlar.


( Vatan )

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:49   #214
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




KANSERLİ çocuklara dikkat çekmek amacıyla Almanya'nın Leipzig kentinden beraberindeki ekiple birlikte yola çıkan 45 yaşındaki Robby Clamens, 29 ülkeyi kapsayan 23 bin kilometrelik koşusuna Afyonkarahisar'dan devam etti. Kentte sevgi gösterisiyle karşılanan Alman Clamens, soğuk havaya rağmen koşusunu hediye edilen Türk Bayrağı ile sürdürdü.

Kanserli çocuklara destek olan Alman sporcu Robby Clamens, ‘Olağanüstü Dünya Koşusu’ adı altındaki etkinliğine ekibiyle birlikte Almanya'nın Leipzig kentinde 3 Ocak 2007'de başladı. Koşusuna buradan başlayan Robby Clamens, Bulgaristan, Edirne, İstanbul, İznik, Bilecik, Eskişehir ve Kütahya'yı geçtikten sonra Afyonkarahisar'a uğradı.
Şehir içi geçişlerini araçla sağlayayarak sürdürdüğü koşusunu 298 günde tamamlamayı planlayan Alman sporcu, Afyonkarahisar'da Vali Vekili Nevzat Sinan ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından çiçek ve Türk Bayrakları ile karşılandı. Milli Birlik Caddesi'nden kendisin hediye edilen Türk Bayrağı ile yaklaşık 600 metre koşarak valilik önüne gelen Robby Clamens’e, Afyonkarahisarlılar büyük ilgi gösterdi.

Robby Clamens’in davranışının dünyaya örnek teşkil etmesi gerektiğini söyleyen Vali Vekili Sinan, “Biz de tüm Afyonkarahisarlılar olarak sizinle birlikte koşuyoruz. Gönlümüz sizinle birlikte” dedi. Alman sporcuya Atatürk plaketi hediye eden Sinan, hatıra fotoğrafı çektirdi.

Türk Bayrağı ile koşusunu sürdüren Clamens, gazetecilerin sorularını tercüman aracılığıyla yanıtladı. Türkiye’de gördüğü ilgiden memnun kaldığını belirten Alman sporcu, “Günde yaklaşık 80 kilometre koşuyorum. Hava soğuk, ancak insanların ilgisi beni içten ısıtıyor. Lösemili çocuklar ve ailelerine destek olmak da koşumun amaçları arasında yer alıyor. Herkesi aynı şekilde duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Clamens, Akşehir, Konya, Mersin ve Hatay üzerinden Suriye'ye geçmek üzere kentten ayrıldı.

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:49   #215
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Şirketlere finansal danışmanlık hizmetleri sunan uluslar arası bir kuruluş olan Deloitte dünyanın en zengin futbol kulüplerinin listesini yayınladı. Real Madrid birinci sırada.

2005-2006 sezonunda bilet satışları, ticaret ve yayın kontratları gelirleri göz önünde bulundurularak hazırlanan listede toplam geliri 202 milyon pound olan Real Madrid ilk sıraya yerleşti. Real Madrid’in geçtiğimiz yılki geliri 186.2 milyon pound’du.

Şampiyonlar Ligi finalinden zaferle dönen Barcelona dünyanın en zengin kulüpleri listesinin 2. sırasında yer alırken Mancester United dördüncü sıraya düştü.

Deloitte yetkililerinden Paul Rawnsley son ‘Futbol Para Lig’iyle ilgili olarak şunları söyledi: ‘Manchester United bu yılki listede 4. sıraya düşmüş olabilir ama stadyumlarının yapımı tamamlanınca 2006/2007 listesinde daha üst sıralarda olacağını düşünüyoruz’.

2005/2006 sezonunda dünyanın en zengin iki kulübünün yıl boyunca birbirine zıt stratejiler uyguladığını belirten şirketin Spor Grubu ortaklarından Dan Jones ise şöyle konuştu: ‘Real oyuncularıyla gelen reklam gelirlerine odaklanırken Barcelona daha dengeli bir gelir portföyüne sahipti’.

1 Real Madrid - 202 milyon sterlin
2 Barcelona - 179.1 milyon sterlin
3 Juventus - 173.7 milyon sterlin
4 Manchester United - 167.8 milyon sterlin
5 Milan - 165 milyon sterlin
6 Chelsea - 152.8 milyon sterlin
7 Inter - 142.8 milyon sterlin
8 Bayern Munich - 141.5 milyon sterlin
9 Arsenal - 133 milyon sterlin
10 Liverpool - 121.7 milyon sterlin
11 Roma - 89 milyon sterlin
12 Newcastle - 87.1 milyon sterlin
13 Spurs - 70.6 milyon sterlin
14 Schalke - 65.8 milyon sterlin
15 Lyon - 62.7 milyon sterlin
16 Celtic - 62.6 milyon sterlin
17 Man. City - 60.9 milyon sterlin
18 Everton - 60 milyon sterlin
19 Valencia - 57.2 milyon sterlin
20 Lazio - 56.1 milyon sterlin

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:50   #216
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Org. Büyükanıt'tan 'düzgün Türkçe' emri
Kemal Yurteri / CNN TÜRK

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bütün birliklere emir vererek, Türkçe'nin düzgün kullanılmasını istedi.
Birliklerde yapılan denetimlere, dilin düzgün kullanımı da eklendi.
Yüzbaşı, üsteğmen, teğmen rütbesindeki subayların yanı sıra, astsubay ve uzman çavuşlar da Türkçe sınavından geçirilecek, aldıkları not sicillerine işlenecek.
Türkçe'nin düzgün kullanımı konusunda hassas olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bütün birliklere emir gönderek bu konuda dikkatli davranmalarını, yabancı kelime kullanmamalarını istedi.
Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki Denetim Başkanlığı da Orgeneral Büyükanıt'ın emri üzerine, düzenli olarak yaptığı denetim çalışması sırasında personeli dil sınavından geçirecek.
Özellikle genç personelin Türkçe'yi düzgün kullanmaları isteniyor. Bu nedenle, yüzbaşı, üsteğmen ve teğmen ile astsubay ve uzman çavuşlar Türkçe testine tabi tutulacak.
Büyükanıt'ın verdiği emir, Kuvvet Komutanlıklarının yanısıra, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nı da kapsıyor.
Büyükanıt emrinde, üst rütbeli personeli de sorumlu tuttu ve alt rütbedekilere Türkçe'yi doğru kullanmaları için yardımcı olmalarını istedi.
Emirde, yabancı teknik terimler ile uluslararası kuruluşlarda kullanılan kelimeler hariç yabancı kelimelerin Türkçe karşılığı olanların kullanılması gerektiği de belirtildi.
Emir sonrasında, TSK personelini ciddi bir sınav bekliyor.
Çoktan seçmeli 20 soru üzerinden yapılacak sınavda, 90-100 puan alanlar "çok iyi", 80-90 puan alanlar "iyi", 70-80 puan alanlar "orta", 60-70 puan alarlar ise "yetersiz" olarak değerlendirilecek.
Test sonuçları subay, astsubay ve uzman çavuşların sicil belgelerine işlenecek.

MİLLİYET

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:50   #217
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




AKP'lilerin yüzde 56'sı Erdoğan'ın Köşk'e çıkmasına karşı

Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Gökçe başkanlığında 43 ilde yapılan "2007’de Türkiye’nin Siyasal Durumu" adlı araştırmaya 7 bin 325 kişi katıldı. Araştırmaya katılan AK Parti seçmenlerinin yüzde 39.1’i Recep Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasına "destek verirken", yüzde 56.1’i cumhurbaşkanlığına sıcak bakmadı.
Gökçe ile öğretim üyeleri Yrd. Doç. Gülise Gökçe, Yrd. Doç. Dr. Ali Şahin, araştırma görevlileri Erhan Örselli ve Özdemir Akbal’dan oluşan araştırma grubu, 2007’de Türkiye’deki siyasal gelişmelere yönelik 43 ilde 2 bin 865’i kadın 7 bin
325 kişiyle yüz yüze görüşerek araştırma yaptı.
Siyasal gelişmelerle ilgili soruların yöneltildiği araştırmanın sonuçlarına göre vatandaşlar, AK Parti’yi yüzde 31.6, CHP’yi yüzde 15.5, MHP’yi yüzde 14.2, DYP’yi yüzde 8,7 oranında destekliyor. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 6’sı hiçbir partiyi desteklemeyeceğini belirtirken, yüzde 9.7’si henüz karar vermediğini ifade ediyor.
Araştırmada, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce erken seçim isteyenlerin oranı yüzde 35.6 iken, seçmenlerin yüzde 40.8’i erken seçime karşı oldukları belirtiyor. Seçmenlerin yüzde 22’si konu hakkında fikir beyan etmiyor.
"Cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istersiniz?" sorusuna seçmenlerin yüzde 17.1’i Recep Tayyip Erdoğan derken, yüzde 16.8’i Bülent Arınç, yüzde 5,9’u Ahmet
Necdet Sezer, yüzde 5.6’sı "Abdullah Gül" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanının bu isimler dışında biri olması gerektiğinin düşünenlerin oranı yüzde 29.4, bu soruya "kararsızım" diyenlerin oranı ise yüzde 25.2 oldu.
AK Parti seçmenlerinin yüzde 39.1’i Recep Tayyip Erdoğan’ın köşke çıkmasına destek verirken yüzde 56.1’i Cumhurbaşkanlığına sıcak bakmıyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda Abdullah Gül yüzde 52.6 ile AK Parti Genel Başkanı olarak görülmek isteniyor. Bülent Arınç’ı AK
Parti Genel Başkanı olarak görmek isteyenlerin oranı ise yüzde 9.5’te kalıyor.

SİNE-İ MİLLETE DÖNME...
Araştırmaya katılanların yüzde 56.5’i sine-i millete dönmeye ve erken seçime karşı olduğunu ifade ederken, vatandaşların yalnızca yüzde 20.6’sı erken seçimin doğru olacağını belirtiyor. Ayrıca seçmenlerin yüzde 35.1’i bu tartışmaların AK Parti’nin işine yaradığını ve ana muhalefet partisine oy kaybettirdiğini belirtiyor.

KUZEY IRAK KONUSU...
Araştırmada, Kuzey Irak’a yönelik olası bir operasyonun "AK Parti’nin oyunu artırır" diyenlerin oranı yüzde 42 çıkarken, buna karşın "AK Parti’ye getirisi olmaz" diyenlerin oranı ise yüzde 32.7’de kalıyor.
Bu bağlamda, Kuzey Irak harekatı gerçekleşmemesi durumunda araştırmaya katılanların yüzde 57.6’sı AK Parti’nin oy kaybedeceği yolunda fikir beyan etti.
Türkiye’nin acilen çözümlenmesi gereken sorunları arasında işsizlik ve yoksulluk (yüzde 68.4), terör (yüzde 62.6), eğitim (yüzde 42.4), ekonomide durağanlık, nakit para sıkıntısı (yüzde 38,9) ilk sıralarda yer aldı.

301. MADDE...
"301. madde kalkmalı mıdır?" sorusuna ise katılanların yüzde 39.4’ü evet, yüzde 55.3’ü hayır yanıtı verirken, fikrim yok diyenlerin oranı yüzde 5.3 çıktı.
"Yüzde 10’luk seçim barajı çok yüksek 7’ye çekilsin" diyenlerin oranı yüzde 24.9, "seçim barajı hiç değişmesin" diyenlerin oranı yüzde 60.5, ’tamamen kaldırılsın" diyenlerin oranı yüzde 9.3, "fikrim yok" diyenlerin oranı yüzde 5.3 olarak çıktı.

MİLLİYET

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:51   #218
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Rumlardan Türk limanıa giren Ukraynalı kaptana 45 gün hapis cezası

Rum yetkililer tarafından geçen yıl Gazimağusa Limanına girdiği gerekçesiyle tutuklanan Malta bandıralı geminin Ukraynalı kaptanı 45 gün hapis cezasına mahkum edildi.
Larnaka Kaza Mahkemesinde görülen davada, yargıç, "Sanığın, ’işgal’ altında bir vatanın ve hiç kimse tarafından tanınmayan bir devletin varlığından haberdar olmadığını söylemesi bir şey değiştirmez. BM üyesi tanınmış devletler hakkında bilgi veren büyükelçilikler ve konsolosluklar var. Sanığın, Mağusa limanının ’kapalı’ olduğunu bilmediğini söylemesi hesaba katılacak bir unsur değildir" dedi.
Rum yargıç, Nikola Vikosor (59) isimli Ukraynalı gemi kaptanına 45 gün hapis cezası verdi.
Ukraynalı kaptan hapis cezası aldığı için, NERINGA isimli geminin, ehliyetli bir kaptan gelene kadar Larnaka limanından ayrılması da yasaklandı.
Ukraynalı kaptan, 26 Eylül 2006’da Gazimağusa Limanına giriş yapmış ve 5 Ekim 2006’ya kadar burada kalmıştı.
Rum Yabancılar ve Muhaceret Dairesi yetkilileri, 19 kişilik Romanyalı mürettebatı bulunan NERINGA isimli Malta bandıralı geminin seyir defterini inceleyerek, Gazimağusa Limanına giriş yaptığını saptamıştı. Gemi hafta başında Larnaka Limanına demirlemişti.

MİLLİYET

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:51   #219
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Sabıkalı dolandırıcının kullanmadığı isim kalmamış


Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA)

İZMİR'de kendisini Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in çalışma arkadaşı, bir süre önce trafik kazasında hayatını kaybeden eski Devlet Bakanı Mustafa Taşar'ın kuzeni, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler'in yakını, askeri bir birlikte sivil memur olan eşi S.T.'yi de Tabip Albay olarak tanıtıp şirketleri dolandırdığı öne sürülen yaşındaki N.T., polis operasyonuyla yakalandı. Torpil yapamayacağı kurumun olamayacağını öne süren SSK emeklisi N.T.'nin piyasayı binlerce YTL dolandırdığı anlaşıldı.
Ege Bölgesi'nde özellikle yurt dışına ihracat yapıp teşvik primi almak isteyen şirket yetkilileri, kendisini Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in çalışma arkadaşı olarak tanıtan bir kişi tarafından dolandırıldıkları söyleyerek şikayette bulundu. Şirket temsilcilerinin verdiği bilgiler doğrultusunda çalışmalarını yönlendiren polis, dolandırıcılık yaptığı iddia edilen N.T.'yi takibe aldı. Bağlantı kurduğu kişileri ve şirketleri belirleyen polis, N.T.'yi, Hatay semtindeki evinde yakaladı. İzmir ve Ankara'daki çok sayıda dolandırıcılık olayından sabıkası bulunan N.T.'nin evinde ve otomobilinde yapılan aramalarda, 43 kişiye ait çeşitli belgelerle, 3 farklı şirkete ait kaşe ele geçirildi.
Polisteki sorgusunda çalışma yöntemleri de ortaya çıkarılan N.T.'nin askeri birlikler dahil kamu kurum ve kuruluşlarında teşvik piriminden, kredi almaya, şirket faaliyetlerini büyütmekten, hazine arazilerinin satışına, askerlik için çürük raporu alıması gibi konularda sınır tanımayacağını, her sorunu çözebileceğini iddia eden N.T.'nin, istediği parayı aldıktan sonra ise, kayıplara karıştığı tespit edildi.
Hakkında 17 kişi ve şirket temsilcisinin şikayette bulunduğu N.T.'nin çeşitli zamanlarda bağlantı kurduğu kişi ve şirketleri 138 bin 240 YTL, 18 bin dolar ve 7 bin euro dolandırdığı da ortaya çıktı. N.T., yasal işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. N.T.'nin bilgisine başvurulan eşi S.T. ise eşinin yaptığı işlerden haberinin olmadığını, kendi adını da bilgisi dışında kullandığını öne sürdü. S.T. hakkında herhangibir işlemin yapılmadığı belirtildi.

MİLLİYET

 

Alt 09 Şubat 2007, 19:51   #220
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yanıt: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Eski boksör çöpevinde ölü bulundu


Saadet KEFAL/ESKİŞEHİR, (DHA)

ESKİŞEHİR’de eşinden ayrı yaşayan ve psikolojik sorunları olan eski boksör 63 yaşındaki Türkay Erte yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu. Erte'nin psikolojik sorunların etkisiyle evini çöpeve çevirdiği anlaşıldı.
Hoşnudiye Mahallesi Vural Sokak’ta kendisine ait evde yalnız yaşayan Türkay Erte’den bir süredir haber alamayan komşuları dün saat 17.00 sıralarında durumu polise bildirdi. Eve gelen polisler Türkay Erte’yi ölü buldu. Erte’nin cesedi Eskişehir Devlet Hastanesi morguna kaldırdı.
Komşuları, Türkay Erte’nin geçlik yıllarından boksörlük yaptığını, çok sayıda şampiyonlukları olduğunu ve uzun süre de boks hakemliği görevinde bulunduğunu söyledi.
Türkay Erte'nin 5- 6 yıldır eşinden ve iki çocuğundan ayrı yaşadığını, kendisini alkole verdiğini anlatan bir komşusu, “Psikolojik sorunları vardı, tedavi görüyordu. Dışarda topladığı hurda ve çöpleri evinde biriktiriyordu'' dedi.
Bir başka komşusu da Türkay Erte'ye zaman zaman yemek götürdüklerini belirterek, “Kapıyı çaldığımızda açan olmayınca durumdan şüphelinip polisi aradık. Gelen polisler evde cesedini buldu'' dedi.
Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Türkay Erte’nin cesedine otopsi yapılacağı belirtildi.

MİLLİYET

 

 

Etiketler
2007, dunyadan, haberler, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
HABERLER Türkiye'nin uçuş ağı 203 noktaya ulaştı Chelt Havacılık Haberleri 0 11 Şubat 2011 15:16
Türkiye kardiyolojide dünyadan geri değil Juventus Sağlık Köşesi 0 16 Haziran 2009 11:39
2007 Komik Haberler BLaCK_and_WHiTe Komedi ve Mizah 1 26 Aralık 2007 21:20