Çevrimdışı

Dikmen'de taşlı sopalı yıkım direnişi

Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamındaki gecekonduların bir bölümünün yıkımı sırasında direnen mahalle sakinleri ile polis arasında arbede çıktı. Olaylarda, 3 kişi gözaltına alındı.
AA muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye göre, Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 3. ve 4. etaplardaki yıkımı önceden planlanan gecekonduların boşaltılarak yıkılması için Büyükşehir Belediyesi ekipleri, sabah saatlerinde çalışmanın yapılacağı mahalleye geldiler.
Burada çok sayıda çevik kuvvet polisi ve panzerler eşliğinde yıkıma başlamak isteyen belediye ekipleri, mahalle sakinlerinin taşlı sopalı direnişiyle karşılaştılar. Bunun üzerine harekete geçen çevik kuvvet, olaya müdahale ederek, 3 kişiyi gözaltına aldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bugün için yaklaşık 250 gecekondunun yıkımının planlandığını ve şu ana kadar 50’sinin yıkım işleminin tamamlandığını bildirdiler.
Yıkım çalışmaları devam ederken, mahalle sakinlerinin direnişi ve protestosu da sürüyor. Ellerinde sopa ve taşlarla Büyükşehir Belediyesi aleyhinde slogan atan mahalleliler, sokak aralarında kurdukları barikatlarla, yıkım ekiplerini engellemeye çalışıyorlar.
Bu arada, çıkan arbede sırasında İHA kameramanı Özgür Yurdakadim’in ayağı kırıldı.

 

Çevrimdışı

Hakan Şükür'e dolandırıcı şoku

Soner KOCAER DHA

ANTALYA'da tanıdığı bir arkadaşına vekalet vererek arsa ve konut işine giren Galatasaray ve A Milli Futbol Takımı'nın kaptanı Hakan Şükür, dolandırıldığı gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Şükür'ün vekalet verdiği arkadaşı F.M.B. tarafından 588 bin 200 Euro ile 808 bin 750 YTL parasının dolandırıldığı iddia edilirken polis, F.M.B. ile 2 kişiyi daha gözaltına aldı.
Milli futbolcu Hakan Şükür'ün avukatı Melih Şahin, müvekkilinin dolandırıldığı iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Avukatı Şahin, Hakan Şükür'ün 1994 yılında arkadaşları vasıtasıyla Antalya'da yaşayan F.M.B. ile tanıştığını, emekli olduğunda Antalya'ya yerleşmeyi düşündüğü için de bu arkadaşının arsa ve konut alımı teklifine olumlu bakarak vekalet verdiğini söyledi. Milli futbolcunun, F.M.B.'ye 2 yıl boyunca arsa alımı için para gönderdiğini iddia eden avukat Şahin, bir süre sonra, alınan arsaların değer kaybettiği gerekçesiyle müvekkilinden habersiz satıldığını, ayrıca S.S. Su Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi kurularak ‘Hakan Şükür Konakları’ adı altında konut satışa çıkarıldığını, Şükür ve eşinin imzalarının taklit edildiğini belirtti.

AVUKATI: GÜVENMİŞ, VEKALET VERMİŞ
Milli futbolcu adına açıklama yapan avukatı, şunları söyledi:
“Hakan Şükür, 1994 yılında arkadaşları vasıtasıyla F.M.B. ile tanışmış. F.M.B. kendisini çok büyük bir işadamı olarak tanıtmış. Galatasaray taraftarı olduğunu söyleyip Hakan bu kente geldiğinde kendisini ağırlayıp misafir etmiş. Bu şekilde müvekkilime güven sağlayan F.M.B. futboldan emekli olduğunda Antalya'ya yerleşmeyi düşünen Hakan Şükür'e arsa ve inşaat işine girmeyi teklif etmiş. Hakan da bunu kabul ederek kendisine vekalet vermiş. Hakan 2 yıl boyunca bu adama para göndermiş. F.M.B. ise bu paralarla 9 dönüm arsa almış, Hakan'a 6 dönüm aldığını söylemiş. Sonra da kısa süre bekletip bu arsayı değer kaybettiği gerekçesiyle önce kendi üzerine, ardından da yeğeninin üzerine geçirip, parça parça başka kişilere satmış. Bir kooperatif kurarak Hakan'ın ve eşinin imzalarını taklit edip Yönetim Kurulu toplantıları düzenlemiş arsa, daire satışları yapmış. Hakan bunları yeni öğrendi. Biz hemen Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca Antalya 6'ıncı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığımız dava da sonuçlandı ve Hakan Şükür'ün verdiği para ve vekaletname ile alınıp satılan 1 arsa ile 2 daireye tedbir konuldu.'' Antalya Emniyeti Asayiş Şubesi Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, savcılığın talimatı üzerine harekete geçerek Şükür'ün vekalet verdiği arkadaşı F.M.B. ile kurulan kooperatifin yönetiminde yer alan akrabaları M.G. ve A.T.'yi gözaltına aldı. Polisteki sorguları süren 3 kişi, yarın adliyeye sevk edilecek.

 

Çevrimdışı

2 sevgiliyi önce öldürdüler sonra parçalara ayırdılar... Hindistan'da ailelerinin zina yapmakla suçladığı 2 sevgili dövülerek öldürüldükten sonra parçalara ayrılarak yakıldı.

Polis, ülkenin kuzeyindeki Uttar Pradeş eyaletinde Agra yakınında bulunan köylerinden yasak ilişkilerinin ortaya çıkması sonucu kaçan Maşeh (20) ve kuzeni olan kız arkadaşı Guriya'nın (19), izlerini süren aileleri tarafından bulunduğunu bildirdi.

Dün köyün ihtiyar heyetinin önüne çıkartılan çiftin ilişkilerine son vermeyi reddetmeleri üzerine olay yerinde öldürüldükleri ve cesetlerinin parçalara ayrıldığı belirtildi.

Olayın Maşeh'in büyük babasının polisi haberdar etmesi sonucu ortaya çıktığı ve konuyla ilgili soruşturma yürütüldüğü kaydedildi.

 

Çevrimdışı

Telefonu açık unutan Danimarkalı polisten Türk şoföre ırkı gaf!

Danimarka’da bulunan Glostrup karakolunda görevli iki polis memuru, Türk kökenli Tunçhan Turan’ı aradıktan sonra telefonu kapatmayı unutucunda, Türk şoför için "maymun, karakafa ve sahtekar" gibi ifadeler kullandı. Danimarka polisinin konuşmaları telesekreter tarafından da kaydedildi.
Danimarka’da yayınlanan "Haber" gazetesine göre, Glostrup polis merkezindeki iki polis, telefonla aradıkları 38 yaşındaki Tunçhan Turan’a ulaşamayınca kendilerini arama için Turan’ın telefonuna mesaj bıraktı. Ancak mesajı bırakmalarının ardından kendi telefonlarını kapatmayı unutan polisler aradıkları kişi ve arama nedenleri hakkında konuşmaya devam ederken, 38 yaşındaki Tunçhan Turan adlı Türk’ten sözederken Turan’ın adını kullanmak yerine "karakafa, maymun ve sahtekar" gibi ifadeler kullandı.
Otomobilini kayın biraderine ödünç veren Tunçhan Turan’ın kayınbiraderinin küçük bir trafik kazası yaptığı ve kaza ardından çarptığı kişiye kendi telefon numarasını veren Turan’ın kayınbiraderi çarptığı adamın telefon numarası yerine yanlışlıkla o kişinin ehliyet numarasını aldığı bildirildi. Kazayı kendi sigorta şirketine bildiren Turan’ın, çarptıkları adama ulaşabilmek için bağlı bulundukları polis karakolunu arayıp ehliyet numarasını vererek adamın adresini ve telefon numarasını almak istediği kaydedildi.

TELEFONU KAPATMAYI UNUTTULAR
Danimarka günlük gazetelerinden Ekstra Bladet gazetesinde yayınlanan habere göre, Glostrup polisinden bir yetkili Tunçhan Turan’ı arayıp kendisini aramasını belirten bir mesaj bıraktı. Ancak polis memuru, mesaj bitiminde kendi telefonunu kapatmayı unuttuğu için yanındaki bir başka polisle yaptığı konuşmanın tamamı da Turan’ın cep telefonuna kaydedildi.
Arayıp mesaj bırakan polisle konuşan bir başka polis memurunun olayı anlamaya çalışırken, Tunçhan Turan için "Karakafa maymun ve sahtekar" ifadeleri kullanması dikkat çekti. Polislerin kendi aralarında yaptığı konuşmada Turan’ın kayınbiraderinin, çarptığı adamı dolandıracağı suçlaması da getirildiği bildirildi.

'POLİSLER HAKKINDA DAVA AÇACAĞIM'
Tokatlı olduğu kaydedilen Tunçhan Turan ise cep telefonuna bırakılan mesajı duyunca kulaklarına inanamadığını ve olayı tam olarak anladıktan sonra şoke olduğunu söyledi. Danimarka’da hiç bir sosyal yardım almadan örnek bir vatandaş olarak yaşamaya çalıştığını ifade eden ve taksi şoförlüğü yaptığı bildirilen Turan, polisler hakkında dava açacağını kaydetti.
Olayın ardından Glostrup polisini arayan Turan’a, polisin, iddia ettiği ırkçı sözlerin sarfedilmediğini öne sürdüğünü, ancak polislerin kendi aralarındaki yaptığı konuşma cep telefonu kayıtlarında ortaya çıkınca ve Ekstra Bladet gazetesi tüm konuşma metnini sitesinde sesli bir videoda yayınlayınca, bu kez Turan’a istediği yere şikayet etmesini, şikayetten bir sonuç çıkmayacağını söylediği bildirildi. ANKA

 

Çevrimdışı

Korkutan bulut

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

DHA

METEODEPREM Araştırma Merkezi Başkanı Ronald Karel'in, bulutları izleyerek deprem tahmini yaptığı haberi ilgi uyandırırken, Çanakkale'nin Ezine İlçesi'nde görülen bir bulut bölgede tedirginlik yarattı.
Milliyet Gazetesi'nde ‘Depremi haber veren bulut’ haberinde kullanılan fotoğraftaki bulutun benzeri Ezine'de görüntülendi. DHA muhabirinin objektifine takılan bulutun fotoğrafı, Ronald Karel'e gönderildi. Ezineliler, daha önce Ulubat Gölü'nde çekilen bir fotoğrafı inceleyerek Ege Bölgesi'nde 4.5 büyüklüğünde bir deprem olacağını söyleyen, Denizli'de aynı büyüklükte bir deprem olmasıyla tahmininin doğru çıktığı belirtilen Karel'in, Ezine'deki bulutla ilgili yanıtını beklemeye başladı.

MİLLİYET

 

Çevrimdışı

Sarkozy: Türkiye'nin üyeliğine karşıyım, ortak pazar kuralım

Fransa’da sağın cumhurbaşkanı adayı Nicolas Sarkozy, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkarken Türkiye ile ortak pazar kurulmasını önerdi. Sarkozy, “Ben Türkiye ile bir anlaşmanın yapılmasından yanayım, Türkiye ile ortak pazardan yanayım ancak Türkiye’nin Avrupa’ya entegre edilmesine karşıyım" ifadesini de kullandı.
Nicolas Sarkozy, İnternational Herald Tribune ile yaptığı uzun söyleşide, “Türkiye’nin AB üyeliğine neden karşı sınınız?" sorusunu yanıtlarken “Çok basit bir nedenle: Türkiye, Avrupa’da değildir. Türkiye, Küçük Asya’dır. Küçük Asya’nın Avrupa’nın bir parçası olması için hiçbir neden yoktur. Bu soruyu nasıl sorabilirsiniz? Avrupa’daki tüm ülkeler AB’de değildir" karşılığını verdi.
AB üyeliğinin Türkiye’ye istikrar getirmesinin Avrupa’yı istikrarlaştıracağını öne süren Sarkozy, “Asıl argüman bu mudur?" sorusuna da “Müslüman oldukları için değil. Türkiye’nin 75 milyon nüfusu var ve 25 yıl içerisinde 100 milyon olacaklar. Türkiye, çok büyük bir uygarlık ve kültürdür ancak Avrupalı değildir" diye konuştu.
Avrupa’nın Avrupalı olmayan ülkeler ile inşa edilmemesi gerektiğini savunan Sarkozy, “Ben Türkiye ile bir anlaşmanın yapılmasından yanayım, Türkiye ile ortak pazardan yanayım ancak Türkiye’nin Avrupa’ya entegre edilmesine karşıyım" ifadesini de kullandı.
Nicolas Sarkozy, AB üyeliğinin Türkiye için iyi olmayacağı savını da dile getirirken Türkiye’nin Avrupa’ya entegrasyonunu siyasi bir Avrupa’yı istemeyenlerin istediğini de öne sürdü.
Türkiye’nin AB üyeliğini ABD gibi birçok kişinin istediğine işaret edilmesi üzerine “Sayın Bush mı?, Sayın Blair mı? Ben siyasi birliğe inanıyorum. Ben siyasi Avrupa’ya inanıyorum" diye konuştu.

MEKSİKA ABD’NİN BİR PARÇASI MIDIR?
Sarkozy, İHT, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu anımsatması üzerine “Ancak Türkiye, Avrupa’nın bir parçası değil. Affedersiniz, Meksika’nın ABD’nin bir parçası mıdır?" sorusu ile yanıt verdi.
Buna karşın Balkan ülkelerinin Avrupa’nın bir parçası olduğunu söyleyen Sarkozy, çok büyük bir Avrupa’ya da karşı çıktı. Sarkozy, “Türkiye ile bir anlaşma istiyorum. Neden olmasın? Türkiye ile bir ortak pazarımız olabilir" dedi.
Sarkozy, Kıbrıs sorununa da dikkat çekerek “Türkiye’nin üyelik kurallarına bile saygı göstermediği"ni de öne sürdü.

ANKA

 

Çevrimdışı

Pet Holding'in sahibi Köksal, Türkiye'ye "Kuzey Irak'ta bir devlet kurulmuş. Bu devletle iletişim kurmalıyız" tavsiyesinde bulundu


KUZEY Irak'ta geniş bir bölgede petrol arama ruhsatı olan Pet Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Güntekin Köksal, Irak ile çıkan krizde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'e tepki gösterdi.

Köksal, Talabani bölgesinde, yaklaşık 800 kilometrekarelik alanda; Barzani bölgesinde de yaklaşık 400 kilometrekarelik alanda arama ruhsatlarının olduğunu söyledi. Bölgede petrol bulduklarını kaydeden Köksal, şirket olarak hiçbir sorun yaşamadıklarını belirterek, "Doğrudan Kürtler'le çalışıyoruz. Onlar bizden, biz onlardan memnunuz" dedi.

Irak ulusal petrol şirketi Somo'nun, Türk şirketlerinin akaryakıt satışı için Kürtler'le görüşmesini istemesinin olası nedenlerini değerlendiren Köksal, Türk şirketleri pahalı sattığı ya da alacak sorunu olduğu için ticari bir nedenle hareket edilmiş olabileceğini belirtti. Ne Türkiye, ne de ABD'nin Irak için bir strateji oluşturamadığını kaydeden Köksal, "Kürdistan orada kurulmuş, biz hâlâ ahkâm kesiyoruz. Bundan sonra hadiselerin stratejiyle halledilmesi lazım. Kavga-gürültü, silahla halledilmez" dedi. Köksal, Türkiye'nin Kürt devletiyle iletişim kurması gerektiğini ifade etti.

 

Çevrimdışı

LA Times: Kürtler Türkmen politikacıları hedef alıyor

Kerkük sorunu, giderek artan bir biçimde uluslararası basını meşgul ediyor. ABD’nin önde gelen gazetelerinden Los Angeles Times, Kürtlerin Kerkük’ü ele geçirme kararlığına dikkat çektiği haberde Kürtlerin, Türkmen ve Arap politikacılarını hedef aldıklarını da yazdı.
Los Angeles Times, Kerkük kaynaklı uzun haber-analizinde petrol zengini Kerkük’ün Irak’taki iç savaşının “üçüncü bir cephesi" haline gelebileceğini belirterek bölgede El Kaide militanlarının ortaya çıktığını kaydetti.
Irak’ın diğer bölgelerinde birbiriyle savaşan Şiiler ile Sünnilerin Kerkük’te Kürtlere karşı birleştiğine dikkat çeken gazete, Kerkük’teki Kürt, Arap ve Türkmen gruplarının kentin kontrolünü istediğini belirtti.
Kürt liderlerinin kenti gerekirse güç kullanarak ele geçireceklerini söylediklerine işaret eden gazete, Türkiye ve İran gibi komşu ülkelerin ise, Kürklerin Kerkük’ü elde etmesi halinde bağımsızlığa yönelebileceği için güven ve ekonomik güçleri olmasından korktuklarını yazdı.

TÜRKİYE MÜDAHALE UYARISINI YAPTI
Los Angeles Times, Türk yetkililerinin Kürtlerin Kerkük’ü el koyması halinde müdahale edecekleri uyarısını yaptıklarını belirtirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye, kayıtsız kalamaz" sözlerine de dikkat çekti. Gazete, bir süre önce Ankara’da Kerkük konulu bir konferans düzenlendiğini ve buna Kürtlerin davet edilmediğini anımsattı.
Irak anayasasının Kerkük’te bir referandum yapılmasını hükmettiğini belirten gazete “Kürt bürokratları, on binlerce Arap’ı oy hakkından mahrum bırakacak, pek dikkat çekmeyen idari kararları aldırıyorlar" diye yazdı.
Kürt binalarına saldırılan Arap militanlarını El Kaide üyeleri gibi göstermenin, Kürtlerin işine geldiğini belirten gazete, bu saldırılardan intikam almak isteyen Kürtlerin Türkmen ve Arap politikacılarını hedef aldıklarını da dile getirdi.
ABD’li gazete, Belçika’daki düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu’nun Kerkük’ün Irak’ı parçalayabilecek bir felakete yol açabileceği uyarısını yaparken referandumun ertelenmesini önerdiğini, benzer bir önerin ABD’nin Irak Çalışma Grubu’ndan da geldiğini anımsattı.

SON GÜVENİLİR SAYIMA GÖRE TÜRKMENLER EN BÜYÜK GRUP
Ancak Türkler için referandumun kaçırmak istemedikleri “tarihi bir fırsatö oluşturduğunu kaydeden gazete, “Kerkük olmadan Kürdistan ekonomik açıdan yaşayabilecek bir devlet olmaz" yorumunu da yaptı.
Los Angeles Times, Kerkük’te yapılan son güvenilir nüfus sayımı olan 1957 sayımına göre, Kerkük’ün nüfusunun yüzde 40’ı Türkmen, yüzde 35 Kürt, yüzde 24 Arap ve yüzde 1 Hıristiyan olduğuna da dikkat çekti.
Saddam Hüseyin döneminde 250 bin Kürdün kentten sürüldüğünü, 2003 yılından sonra kentin demografisinin yeniden değiştirildiğini kaydeden gazete, Iraklı ve Amerikan yetkililerine dayanarak 350 bin Kürdün Kerkük’e kaydırıldığını söyledi.
Kürt yetkililerinin, Saddam döneminde kente yerleştirilen Arap ailelerine mülk ve oy hakkından vazgeçmelerinin karşılığında 19 bin dolarlık teşvik önerdiklerine dikkat çeken gazete, Kürt Bölgesel Parlamento Başkanı Adnan Müfti’nin “Referandumda oy kullanma haklarının olduğuna inanmıyorum. Anne babalarının Güney’den gelen, Kerkük doğumlu Araplar da oy kullanamayacakö dediğini aktardı.
Gazete, kentteki 2003 yılı sonrası demografik değişiklerin nedeniyle il konseyinin 41 üyeliklerinden 26’sının Kürtlerin elinde olduğuna, Kürtlerin de kentteki ordu, polis ve istihbarat servislerini kontrol ettiklerine de işaret etti.
Bu arada, gazete Kerkük’teki “Kentte oturanlar ve uluslararası gözlemciler, Kürtleri, Araplara ve Türkmenlere kötü muamele yapmakla, gizli, büyük ve denetimsiz cezaevlerinde tutmakla suçluyorö diye yazdı.

 

Çevrimdışı

Garda Fransızca ve Osmanlıca tabela operasyonu

Coşkun YAMAN DHA

BALIKESİR'de tarihi tren garındaki Fransızca ve Osmanlıca ‘Balıkesir' yazıları tepkiler nedeniyle kapatıldı. ‘Balıkesir’ yazılı yeni tabela asıldı.
Balıkesir Gar Müdürlüğü, genel müdürlüğün talimatıyla 1912'de yapılan gar binasını orjinaline sadık kalarak restore ettirdi. Restorasyon sırasında daha önce üzeri sıva ile kaplanan Fransızca ‘Balıkessır’ ve Osmanlıca harflerle ‘Balıkesir’ yazıları ortaya çıktı. Bazı kişiler, Osmanlıca yazıya tepki gösterirken, AKP'nin iktidar olduğu dönemde bu yazının ortaya çıktığına dikkat çekti. İşçi Partisi Merkez İlçe Başkanı Yıldız Akdemir ve bir grup partili gar önünde eylem yaparak, ‘mandacı’ olarak nitelendirdikleri Fransızca tabelanın kaldırılmasını istedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Balıkesir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Necati Bilgetürk de Fransızca ve Osmanlıca bu tabelayı Mustafa Kemal Atatürk'ün kapattırdığını öne sürdü. Bilgetürk, şöyle dedi:
“Atatürk, Balıkesir'e geldiğinde gardaki bu tabelayı görüp, kaldırılmasını istemiş. Yıllar sonra Atatürk'ün kapattığı mandacı tabela yeniden açıldı.Biz bu yazıların tekrar ortaya çıkarılmasını anlamlı buluyoruz. Fransa'nın Türkiye'ye karşı olan tutumu ve sözde Ermeni soykırımını tanıdığı bugünlerde Fransızca ‘Balıkessır’ yazısını ve tabelasını görmek istemiyoruz.'' diye konuştu.
Gar Müdürü Nevzat Ayaz, bu yazıları Atatürk'ün Balıkesir'e gelip gördüğünde kapattırdığına ilişkin iddialar üzerine “Bizim için de Atatürk önce gelir. Ellerinde bu iddiayı kanıtlayan belge varsa valiliğe başvursunlar. Eğer bu yazıları gerçekten Atatürk kapattırdıysa biz de sildiririz'' diye konuştu.
Bu tartışma ve iddiaların yerel ve ulusal basında, internet sitelerinde yer almasının ardından Balıkesir Valiliği ve Kültür Müdürlüğü harekete geçti. Valilik, Gar Müdürlüğü'nden konuyla ilgili bilgi istedi. Ayaz da konuyu 3'üncü Bölge Müdürlüğü'ne iletti. TCDD yetkilileri 1930'lu yıllardaki gar fotoğraflarını inceledi. Yazının olmadığı görülünce TCDD 3'üncü Bölge Müdürlüğü'nün yeniden hazırlayıp gönderdiği tabelalar, Osmanlıca ve Fransızca ‘Balıkesir’ yazısının üzerine asıldı. Böylece eski yazılar kapatıldı.
Gar Müdürü Nevzat Ayaz, “Atatürk'ün bu yazıları kapattırdığına dair belge bulunamadı ancak eski fotoğraflarda Fransızca ve Osmanlıca tabela görülmediği için yeni tabela takıldı'' diye konuştu.

 

Çevrimdışı

'Yabancı Damat'ın gücü

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times, Türkiye'yle Yunanistan arasındaki havanın yumuşamasının, Yunanistan'da günlük hayatta da hissedildiğini yazdı. Ian Fisher imzalı 'Mutluluğu Arayan Türkler ve Yunanlılar Birbirini Buluyor' başlıklı yazıda, özellikle elit kesimlerin arada sınır yokmuş gibi hareket ettiği, Yunanlıların İstanbul'da Ortodoks Kilisesi'nde evlenmeyi tercih ettiği, Türklerinse Yunan adalarında tatil yaptığı ifade edildi.
Kültürel engellerinse 2005'te Yunanistan'da da yayımlanmaya başlayan ve Türk kız-Yunan delikanlı aşkını konu alan 'Yabancı Damat' dizisiyle kırıldığı aktarıldı. Dizinin, Türklerin yaşamının Yunanlılara ne kadar benzediğini göstermesi bakımından Yunanistan'da büyük etki yaptığı belirtiliyor.